K. takdirinin -Tebligat Kanunu mad. 10/2 göz ardı edilerek- haczedilmezlik şikayetinde bulunan borçlunun daha önce tebligat yapılan bilinen son adresine tebliğe çıkarılmaksızın, doğrudan Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu, bu durumda, borçlunun, hacizden, öğrendiğini bildirdiği tarihten daha önce muttali olduğuna dair bir belge de olmadığından, haczedilmezlik şikayetinin, İİK. mad. 16/1’de öngörülen yasal yedi günlük sürede olduğunun kabulünün gerekeceği- Takip talebinde istenen faiz oranının cinsinin belirtilmesi ya da istenen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceği ve ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa bile faizin, istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerekeceği, ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının da yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde, itiraz edilmeyerek kesinleşen oran üzerinden faizin hesaplanması gerekeceği-

1- Borçlunun kıymet takdirine itiraza ve satışın durdurulmasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; İcra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK.nun 363. maddesinde birer birer açık ...