Vasiyetnamenin iptali davasında ayna taalluk eden bir ihtilafın mevcut olmadığı, bu nedenle de belirlenmesi gereken yönün, dayanılan kişisel hakkın bulunup bulunmadığı ve vasiyetnamenin geçerli olup olmadığının tesbitinden ibaret olduğu, buna bağlı olarak da, yalnızca vasiyetnamenin geçerliliğinin tesbiti istemine yönelik olarak açılan davada, verilecek kararın eda isteğini içermediği gözetilerek maktu harca tabi olduğunun kabulünün icabedeceği, ayrıca; vasiyetnamenin iptali davasının TMK.'nun 535. maddesinde açıklanan özelliğinin bir diğer sonucu da, dava lehine sonuçlanan taraf yararına maktu vekalet ücretinin takdir edilmesi olduğu, bu durumda mahkemece; davanın kabulü nedeniyle maktu karar ve ilam harcının davalı tarafından tahsiline ve davacı taraf yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-

Davacılar; mirasbırakan D.A.'ın noterce düzenlenen 04.04.2001 tarihli vasiyetnamesi ile 508 ve 511 parsel sayılı taşınmazları davalıya bıraktığını, ancak mirasbırakanın vasiyetnamenin tanzim edildiği tarihte fiil ehliyetinin bulunmadığını, ayrıca mir ...