Fiil ehliyetinin nispi bir kavram olması ve kişiye, eylem ve işleme göre değiştiğinden akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceği- Somut olayda; ehliyetsiz olduğu ileri sürülen mirasbırakanın işlem tarihinde fiil ehliyetinin olup olmadığının tesbiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınıp yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davaya konu vasiyetnamede; mirasbırakan imzasının olması gereken yerde ''sol el baş parmak izi'' bulunmakta olup, mirasbırakanın okur yazar olup olmadığının, okur yazar ise neden imza yerine parmak izi kullandığının anlaşılamadığı, şayet mirasbırakan okur yazar değil ise vasiyetnamenin, TMK. nun 535. maddesinde gösterilen şekle uygun yapılmadığı, vasiyetnamenin noter tarafından mirasbırakana okunmak üzere verildiğinin, onun da okuduğunun belirtildiği, şayet mirasbırakan okur yazar ise de; neden imza yerine parmak izi kullandığına dair bir şerhin düşülmediği, bu hali ile davaya konu vasiyetnamenin yasanın aradığı şekil şartlarına bağlı olarak yapıldığından bahsedilemeyeceği, o halde mahkemece; yasada gösterilen şekle uygun olarak düzenlenmemiş olan vasiyetnamenin bu gerekçe ile iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Vasiyetnamenin iptali davasında ayna taalluk eden bir ihtilafın mevcut olmadığı, bu nedenle de belirlenmesi gereken yönün, dayanılan kişisel hakkın bulunup bulunmadığı ve vasiyetnamenin geçerli olup olmadığının tesbitinden ibaret olduğu, buna bağlı olarak da, yalnızca vasiyetnamenin geçerliliğinin tesbiti istemine yönelik olarak açılan davada, verilecek kararın eda isteğini içermediği gözetilerek maktu harca tabi olduğunun kabulünün icabedeceği, ayrıca; vasiyetnamenin iptali davasının TMK.'nun 535. maddesinde açıklanan özelliğinin bir diğer sonucu da, dava lehine sonuçlanan taraf yararına maktu vekalet ücretinin takdir edilmesi olduğu, bu durumda mahkemece; davanın kabulü nedeniyle maktu karar ve ilam harcının davalı tarafından tahsiline ve davacı taraf yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Okuryazar kişilerin de, "dileğine göre ve hiç bir sebep bildirmeye veya vasiyetnameye yazdırmaya yer olmaksızın", okuyamayan veya imzalayamayanlar gibi resmi vasiyetname düzenletme yolunu seçebileceği; bu şekilde vasiyetname düzenlemiş olmasının, vasiyetnamenin geçerliliği üzerinde hiçbir etkisinin olmadığı-
1512 sayılı Noterlik Yasası mad.162'ye dayanarak tazminat istemine ilişkin açılan davada, davalı noterin yaptığı eksik işlem nedeniyle dava dışı diğer mirasçının açtığı dava ile vasiyetnamenin iptal edilmesi sonucu davacıların, kendilerine vasiyet edilen taşınmazların mülkiyetini kazanamadıklarından, murisin ölüm tarihinde zarara uğramış olduklarının kabulü gererektiği- Taşınmazların, murisin tarihindeki değeri belirlenip diğer mirasçının mahfuz hissesi ile tapu masrafı indirilmek suretiyle zarar kapsamının belirlenmesi ve buna göre hüküm kurulması gerektiği-
Mahkemece; vasiyetnamenin şekil şartlarını taşıdığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazları yerinde olmadığı- S.E.' nin (kayyım), davalı küçük M.C.' yı bu davada temsiline ilişkin temsil yetkisi olmadığı halde; lehine vekalet ücretine ilişkin hüküm kurulması doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
Tanıkların, vasiyetnamenin vasiyetçiye kendi yanlarında resmi memur tarafından okunduğuna ilişkin bir beyanları bulunmayıp, aksine; vasiyetnamede, okur yazar olmayan vasiyetçiye vasiyetnamenin tanıklar huzurunda okunduğu noter tarafından yazıldıktan sonra, tanıklar bizzat vasiyetçinin vasiyetnameyi önlerinde okuduğunu ifade etmiş olduğundan,vasiyetnamenin iptaline karar verilmesi gerektiği- Ehliyetsizlik iddiası yönünden, işlem tarihinde mirasbırakanın fiil ehliyetinin olup olmadığının tesbiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiği-
Dava konusu vasiyetname TMK. mad. 535'te açıklanan şekil kurallarına uygun olarak yapılmadığından, vasiyetnamenin iptaline karar verilmesi gerektiği- Murisin vasiyetname düzenlenen tarihte fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti bakımından Adli Tıp Kurumuna gönderilen dosyanın sonuçlarına göre murisin 19.01.2006 tarihinde fiil ehliyetine haiz olmadığı mütalaa edildiği halde, bu rapora itibar edilmemesinin isabetsiz olduğu-
Vasiyetnamenin iptali talebiyle açılan davada, vasiyetnamenin tutanağa geçirme işleminin TMK. mad. 533'te düzenlenen okur yazarlara özgü olarak hazırlandığı, ancak vasiyet edenin rahatsızlığından dolayı sağ elini kullanamadığından imza atamadığı sol el parmak izini bastığı belirtilerek imza işleminin okur yazar olmayanlara özgü TMK'nun 535. belirtilen şekilde (parmak izi ile) tamamlandığı- Okuyup yazma bildiği halde bedensel bir özür nedeniyle imza yeteneğine sahip olmayan kişilerin vasiyetnamesinin nasıl düzenleneceğinin TMK. mad. 535'te açıkça düzenlenmiş olması karşısında, davaya konu vasiyetnamenin usulüne uygun yapılmadığı, şekil eksikliği ile malul olduğu anlaşıldığından davanın kabulünün gerektiği-
Okur yazar olan kişilerin okuma ve yazması olmayanlar gibi resmi vasiyetname yolunu seçtikleri takdirde, TMK. mad. 535/2'deki şekil şartlarına uymak zorunda oldukları-