Dava dilekçesinin konusu, maddi olguların anlatılış biçimi ve netice-i talep kısmından da açıkça anlaşılacağı gibi dava BK’nın 18. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olup ortada İİK’nın 277 vd. maddelerine göre açılmış bir dava bulunmadığı için, o maddelerdeki koşulların varlığının aranmasına gerek olmadığı- Muvazaa iddiasına dayalı iptal davalarında "hak düşürücü süre" ya da "zamanaşımı süresi" söz konusu olmadığı için bu davanın her zaman açılabileceği- Üçüncü kişilere karşı muvazaa haksız eylem niteliğinde olduğu için muvazaa nedeniyle haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek tarafı bulunmadıkları tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebileceği- Eldeki davada da, davacıyı alacağından yoksun bırakmak için yapıldığı iddia edilen muvazaalı satış işleminin iptali ve hiç yapılmamış sayılmasının tespiti istenmekte olup bu davada davacı, muvazaalı işlemle kendisinin zarara uğradığını ileri sürerek (davacının) amacı tapunun iptali olmayıp, alacağına kavuşmak olduğu için mahkemece, davanın BK’nın 18. maddesinde dayalı iptal davası olduğu ve davanın niteliği gereği hak düşürücü sürenin söz konusu olmayacağı gözetilerek işin esasına girilip sonucuna göre bir karar vermesi gerektiği-

1. Taraflar arasındaki “tasarrufun iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin karar davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 1 ...