Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü olduğu,söz konusu muvazaa da miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istediği - Saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği, bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlı olduğu, bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşıdığı, bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk olduğu-  Miras bırakanın satışa ihtiyacı bulunmadığı, Urla'da kendi evinde yaşadığı, tanık beyanları ile sağlık harcamalarını kendisinin karşıladığı, satış bedelinin düşük olduğu, dosya kapsamı ve dairece temyiz incelemesi yapılan diğer dava dosyası kapsamından murisin kanser olduğunu öğrendikten sonra tüm mal varlığını, çok sevdiği yeğeni davalıya ve onun annesi kız kardeşi Z.'ya aktardığı, dava konusu taşınmazların temliki bakımından da gerçek irade ve amacının mirasçıdan mal kaçırma olduğu, davalı Z.'nın inançlı işleme dair savunmasını yazılı belge ile sabit olmadığı gibi, davalılar tarafından semen yerine geçebilecek, minnet duygusunu gerektiren bir bakımın yapıldığının da ispat edilemediğinden, davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği -

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 07.10.2015 Çarşa ...