Şirketlerin iflasının ertelenmesi talebine ilişkin davada alınan bilirkişi raporlarında, tüm şirketler açısından sonuç olarak kümülatif borca batıklık hesabı yapılması ve her bir şirket ile ilgili ayrı ayrı borca batıklık tespiti yapılmasının ihmal edilmesinin doğru olmadığı, diğer yandan, grup şirketler açısından kefalet ilişkisi borca batıklığın tespiti  açısından kötüye kullanılabilmekte olup, borca ilişkin kefaletin birden fazla şirketin pasif hesabında gösterilmesi halinde, şirketler o miktar borca batık olmasa da şeklen borca batık hale gelebileceği, bu durumda, grup şirketlerde borcun asıl şirket üzerinde gösterilmesi ve kefalet veren şirketin pasifinde ayrıca yer verilmesi ilkesine uygun belirleme yapılması gerekeceği, bunun yanında, bilirkişi raporlarında, varlıkların güncel piyasa rayiç değerlerinin (baraj ve yol inşaatlarının mevcut durumu ve projenin temel unsuru olarak gösterilen ve bunların işletilmesinden ve/veya satışından elde edilecek gelirlerin netleştirilmesi) tam olarak tespit edilmesi gerekeceği-

Davacının açtığı iflasın ertelenmesi davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı şirketler vekili ile bir kısım müdahiller vekillerin ...