Gerek TBK. m. 19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davaları gerekse İİK. m. 277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davaları tasarrfuna konu malların aynı ile ilgili olmayıp alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki dava türleri olduğu, muvazaaya dayalı iptal davalarında da davanın başarıya ulaşması halinde İİK. 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak davalı 3. şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan davacıya alacağını temin edebilmesi için davacıya tasarruf konusu malvarlığı üzerinden haciz ve satış yetkisi verilmesi gerekeceği, bu nedenle mahkemenin dosya kapsamına uygun gerekçesine ve takdirine ihtiyati haczin İİK. 281/2 maddesinde ayrıca ve açıkça düzenlenmiş bulunması, ihtiyati haczin tasarruf konusu üzerine konulmuş olmasına, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için davanın kesin olarak kanıtlanmasının gerekmemesine, dosyada bir kısım delillerin bulunması ve yaklaşık ispat halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği hususunda bir duraksama bulunmadığı, borcun ödendiği de ileri sürülmediğine ve yargılama sırasında değişen durum ve şartlar halinde her zaman yeniden bir karar verilebilmesinin mümkün olmasına göre, mevcut durum gözetilerek 14.08.2020 günlü ara karar ile iptali isteğine konu markalar üzerine haciz konulmasında ve 14.01.2021 günlü ara karar ile de bu yöne ilişkin itirazın reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik tespit edilmediğinden, davalı vekilinin 14.01.2021 günlü ara kararına yönelik istinaf başvurusunun reddinin gerektiği-

 Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; vekil edeni şirketin davalı İ.D.'den  alacaklı olduğunu, bu alacağı ...