Davaya konu prim alacaklarına 506 sayılı Kanun'un 80. maddesi uygulanacağından, ancak üst düzeydeki yönetici ve yetkililerin Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumluluğunun kabul edildiği- Davacının temsil ve ilzam yetkisine sahip olup olmadığının, sayman veya parasal konularda imza yetkilisi olup olmadığının da araştırılması gerektiği- Davacının yönetim kurulu üyeliği dışında bir sıfatının bulunmaması durumunda, prim alacakları yönünden 3. şahıs olarak kabulü gerekeceği- Kurum alacağı için 6183 s. K. mad. 55 uyarınca düzenlenip, tebliğ edilen ödeme emrine karşı borçlunun, 6183 s. K. mad. 58 uyarınca 7 gün içinde iş mahkemesine itiraz davası açabileceği- İtiraz davası için öngörülen 7 günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu- Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak açılan bu davanın “menfi tespit” niteliğinde olup, "böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyeceği- Bu kısa sürenin geçirilmesi durumunda ayrı bir menfi tespit davası açılıp açılamayacağı ne 506 sayılı Kanun'da ne de 6183 sayılı Kanun'da açıklanmış olduğu- Kanunda öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusunun, aynı konuda yeni bir menfi tespit davası açamayacağını kabul etmenin ve sorumlu olmadığı bir borcu ödemeye zorlamanın, genel hukuk ilkeleriyle çeliştiği- Salt 6183 sayılı Kanun'da açık bir düzenleme bulunmadığı gerekçesi ile hak düşürücü süreyi kaçıran 3. şahıs için menfi tespit davası imkânını kabul etmemek büyük hak kayıplarına neden olabileceği- Davaya konu borç dava dışı derneğe ait olup davacının dava dışı dernekle birlikte borçtan müteselsilen sorumlu tutulabilmesi için, temsil ve ilzam yetkisine sahip olup olmadığının, sayman veya parasal konularda imza yetkilisi olup olmadığının da araştırılması gerektiği- Davacının 506 s. K.  mad. 80 anlamında Spor Kulübü Derneğinin temsil ve ilzama yetkilisi olup olmadığının tespiti ile, 3. şahıs kapsamında olan kişilerden olduğunun tespit edilmesi durumunda davanın süresinde olduğunu kabulü ile işin esasına girilmesi gerektiği- "6183 s. K. mad. 58 uyarınca 7 günlük hak düşürücü sürenin gerçekleştiği, kanunda hak düşürücü sürenin uygulanması bakımından 3. şahıs ayrımının bulunmadığı, kanunen imkân tanınmayan menfi tespit davası hakkının yargı yolu ile tanınmasının mümkün olmadığı" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-

Taraflar arasındaki “menfi tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda K. İş Mahkemesince hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine dair verilen 11.12.2012 tarihli ve 2012/369 E., 2012/366 K. sayılı karar davacı tarafından temyiz edilmekle ...