Dava konusu taşınmaz üzerinde tek katlı betonarme çiftliğin bulunduğunun ve bu çiftliğin parselin büyük bir kısmına oturduğunun, kalan kısımda ise etrafı tel örgü ile çevrili 3x6 metre aralıklarla dikilmiş 4-5 yaşlarında nar fidanlarının olduğunun gözlemlendiği keşif zaptına yazılmış ise de kamulaştırma işlemlerinin başladığı sırada hazırlanan kıymet taktir komisyonu raporunda dava konusu taşınmaz üzerinde yapı ve fidan bulunduğuna dair bir bilgiye yer verilmediği anlaşılmakla birlikte, taşınmazın bulunduğu köyün nüfusu, yapıların niteliği ve köy yerleşim yerine uzaklığı, yapıların bulunduğu arazilerin tarla vasfında olduğu dikkate alındığında davalıların eylemlerinin taşınmazın kamulaştırma bedelini arttırma amaçlı bir tasarruf niteliğinde bulunduğu, kaldı yapılan keşifler sırasında bazı yeni evlerde üst kata çıkmak için merdiven bulunmadığının, bazı evlerde musluklar olduğu halde su tesisatının olmadığının, evlerin iç cephe boyalarının yapılmadığının, tarlaların ortasına içi duvarsız ve sütunsuz çok geniş yapıların inşa edildiğinin, yine tarlalarda poşeti dahi çıkarılmadan dikilmiş fidanların bulunduğunun, bu fidanların poşeti çıkarılmış olsa dahi hiçbir sulama sisteminin bulunmadığının, bazı fidanların toprakla dahi bütünleşmediğinin açıkça ifade edildiği, bu itibarla ortada dürüstlük kuralına aykırı davranmak suretiyle haksız kazanç elde etme amacının var olduğu ve eylemin TMK’nın 2. maddesine aykırılık teşkil ettiği, bu yönü ile taşınmaz üzerine yapılan yapılara ve dikilen fidanlara bedel verilmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla taşınmaz üzerinde bulunan nar fidanlarının dava tarihi itibari ile adet olarak maktu bedellerinin İl Tarım Müdürlüğünden getirtilip bilirkişi raporunun denetlenmesi gerekmediği gibi, taşınmaz üzerindeki yapının 6495 s. K. uyarınca ilanın askıdan indiği tarihten önce veya sonra yapılıp yapılmadığının araştırılmasına da gerek bulunmadığı- "Kanunun sonradan çıkarıldığı ve geçmişe uygulanamayacağı, her hakkın bir sınırının bulunduğu ve herkesin dürüstlük kuralına uymasının gerektiği, yapı birim maliyet cetvelindeki resmî hesap yönteminin uygulanması yerine taşınmaz malikinin binanın yapılması sırasında yaptığı masraf bedelinin, yani malzeme değerinin verilmesinin yerinde olacağı; kaçak binalarda asgari levazım bedeli verildiği, taşınmaz üzerinde bulunan yapılar için de bu kuralın uygulanabileceği" şeklindeki görüşlerin HGK çoğunluğu tarafından kabul edilmediği-

Taraflar arasındaki “kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Siirt 1. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 04.03.2014 gün ve 2013/560 E., 2014/168 K. sayılı kararın temyizen incelenmesi ...