Muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali davaları her zaman açılabileceği- Davacı dava dilekçesinde, "davalıların davacı alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla danışıklı satış işlemi yaptıkları, dava konusu taşınmazın davalı borçlunun mal varlığından hiç çıkmadığı, satış işleminin yok hükmünde olduğu, bu nedenle de satış işleminin muvazaalı olduğunun tespit edilmesi ile tapunun iptali ile davalı adına tescili gerekir ise de, konuya ilişkin Yargıtay içtihatlarında davacının amacının alacağını tahsil etmek olduğundan, satış işleminin de danışık bulunup bulunmadığının araştırılması, davalıların danışıklı bir davranış içinde bulundukları sonucuna varılması durumunda, dava konusu taşınmazın haciz ve satışını isteyebilmesi yönünde karar verilmesi, satış işleminin muvazaalı olduğunun tespiti ile müvekkil bakımından iptali ve dava konusu taşınmaz üzerinde müvekkile cebri icra yapabilme yetkisinin tanınması" şeklinde talepte bulunmuş olup, dava dilekçesinin hukuki sebepler bölümünde davanın dayanağının TBK mad. 19 olduğu- Tasarrufun iptali davasının, ayni nitelikte olmayıp kişisel (şahsi) bir dava olduğu hâlde, muvazaa davasının ayni nitelikte bir dava olduğu, muvazaanın kanıtlanması hâlinde dava konusu malın, borçlunun mal varlığından hiç çıkmamış hâle geleceği-

Taraflar arasındaki “tasarrufun iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda S.li 1. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın hak düşürücü süre yönünden reddine dair verilen 11.01.2013 tarihli ve 2012/433 E., 2013/17 K. sayılı karar davacı vekili tar ...