Dava konusu taşınmazın yol ile arasında kot farkı bulunduğu ve genişleyecek yeri bulunmadığı hususu belirtilmekle yetinildiği- Rapor içeriğinde bu kot farkının ne kadar olduğu açıklanmadığı gibi bu husus rapor kapsamında yer alan fotoğraflardan da anlaşılamadığı- Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunamayacağı-
Usulüne uygun ve yeterli hava fotoğrafı incelemesi yapılmadığı, bozma ilamının gereklerinin yerine getirilmediği, 1 fen bilirkişi, 1 orman mühendisi bilirkişi ve 1 jeodezi ve fotogrametri mühendisi refakatinde yeniden keşif yapılması gerektiği-
Tarafların dayanak kayıtlarının taşınmazlara yöntemince uygulanması ve aynı davacı tarafından aynı davalı aleyhine açılan komşu 2, 4, 7, 8 ve 14 parsel sayılı taşınmazlar hakkında deracattan geçerek kesinleşen davanın kabulü kararının bu davada etkisi üzerinde durulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de TMK mad. 706, TBK mad. 237 ve Tapu Kanunu mad. 26'da öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği- Tapusuz taşınmazlar menkul hükmünde olup taşınmazın teslim edilmesiyle birlikte satış geçerli hale geleceği-
20. HD. 05.11.2019 T. E: 2017/7549, K: 6287-
Kamu yararı nedeni ile bir kimsenin tapusunun iptal edilerek taşınmazın kayıt dışı bırakılmasında hukuka aykırı bir durum bulunmadığı ancak davalının da tapu kaydının iptalinden dolayı tazminat talebinde bulunabileceği-
Kadastro tespitine itiraz davası-
Dava, kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir...
Mevcut belge ve deliller ile ağırlıklı olarak bilirkişi ve tanık sözleri uyarınca dava konusu taşınmazın murislerine ait iken onların ölümü ile mirasçılar arasında yapılan rızai taksim sonucunda davacıya isabet ederek zilyetliğin davacıya devir ve teslim edildiğinin anlaşılmasına ve davanın Kadastro Mahkemesinde görülüyor olmasına göre davacının kendi adına tescil talep edebileceğine; sonuçta 3402 sayılı Kadastro Kanununun uygulanması yönünden ön sorun bulunmadığı-
Mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkin karşı davada, fen bilirkişisi raporuna ekli krokide; a harfi ile gösterilen kısmın ... sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı, bu parselin ise halen satış ile alınmak suretiyle davalı-karşı davacı adına kayıtlı olduğu sabit olduğuna göre; karşı dava yönünden kabul kararı verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.