2. HD. 30.05.2018 T. E: 2016/19219, K: 6971-
İstihkak davalarında, geçerli bir haczin varlığının davanın ön koşullarından biri olduğu- Haczin mevcut olup olmadığının, mahkemece, davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerekeceği-
Haksız eylem niteliğindeki elatma olgusuna yargılama sırasında son verildiğinden, elatmanın önlenmesi isteği bakımından davanın konusuz kaldığı gözetilerek, konusuz kalan elatmanın önlenmesi davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekeceği-
4. HD. 24.01.2024 T. E: 2021/16772, K: 918
Davaya konu alacağın tahsil edilerek infazen dosya borcunun kapatıldığı anlaşıldığından tasarrufun iptali davasının konusuz kaldığı-
Kira bedelinin tespiti ve tazminat istemi-
Tasarrufun iptali davasında, aciz vesikası sunulması için uygun süre verilmeden davanın reddedilmesinin yanlış olduğu; zira 28/02/2022 tarihli haciz tutanağının aciz vesikası niteliğinde olduğu görüldüğünden davanın esası hakkında inceleme yapılması gerektiği- Davalı-borçlunun istinafa cevap dilekçesinde, diğer davalıya olan borcunu ödediği, davalı-3.kişinin en kısa zamanda alacağını tahsil ettiğine ilişkin bilgiyi icra dosyasına sunacağı bildirildiğinden ödemeye ilişkin bu iddianın da araştırılması gerektiği; söz konusu beyanın gerçek olması halinde, tasarrufun iptali davasının konusuz kalacağı ve yargılama gideri, vekalet ücreti açısından haklılık durumunun belirlenmesi gerekeceği-
Uyuşmazlık, sözleşmenin feshedilmesine dair kurum işleminin iptali ve muarazanın önlenmesi istemine ilişkindir...
İİK'nın 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerekeceği-. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle ve mahkemece re'sen İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşüp, düşmediğinin belirlenmesi gerekeceği- Öte yandan, taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için icra müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesi zorunlu olmadığı-. Konuya ilişkin tasarruf yetkisi kısıtlamalarının tapu kütüğüne şerh verilebileceğini hükme bağlayan TMK’nın 1010. maddesi emredici nitelikte olmayıp, aynı maddenin son fıkrası uyarınca haciz şerhi verilmekle, taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebileceği- Tapuya işlenmesi, haczin kurucu unsuru olmayıp bildirici nitelik taşıdığı; ne var ki üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi için haczin tapu siciline işlenmesi gerektiği-
Davacı tazminat ve velayet isteminde bulunduğundan, yargılamaya devam edilerek kusur ve haklılık durumuna göre velayet yönünden de kesin hüküm oluştuğu gözetilerek tazminat talepleri ile yargılama gideri ile vekalet ücreti konusunda hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin bozmayı gerektirdiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.