Mahkemece, ara karar ile tebligat evraklarının tercüme ettirilmesi amacıyla davacıya bir hafta kesin süre verilmesine ve duruşmanın bu durum göz önüne alınarak tebligatın dönebileceği ileri tarihli bir güne bırakılmış olmasına rağmen davacı tarafça, bu usulü eksikliğin verilen süre içerisinde tamamlanmadığı, dolayısıyla taraf teşkili henüz sağlanamadığından davanın usulden reddine karar verildiği, ancak mahkemece verilen kesin süreye ilişkin ara kararının usule uygun olmadığı, ara kararda davacıya kesin mehil verilirken yapılması gereken işler gösterildikten sonra ara kararının yerine getirilmemesi halinde ne gibi işlem yapılacağının (sonuçlarının) belirtilmediği görüldüğünden, HMK.nun 94. maddesi gereğince usulüne uygun kesin mehil bulunmadığından ve böyle bir ara kararını yerine getirmeyen davacının, bu durumun sonuçlarından sorumlu tutulması mümkün olmadığından, mahkemece davacı tarafından kesin süre içinde tebligat evraklarının tercüme ettirilmemesi nedeniyle taraf teşkilinin tamamlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
28.05.2013 tarihli celsede 300,00 TL gider avansının mahkeme veznesine depo edilmesi için usulüne uygun şekilde ihtaratlı kesin süre verilmediği gözetilerek bu konuda davacılar vekiline usulüne uygun şekilde kesin süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar; dinlenmesini istedikleri tanık ve bilirkişinin veya yapılmasını istedikleri keşif ve sair işlemlerin masraflarını, mahkeme veznesine yatırmaya mecbur olup, hakim tarafından verilen sürede gerekli masrafı vermeyen tarafın talebinden sarfınazar ettiğinin kabul edileceği, hakimin, bu masrafların yatırılması konusunda verdiği sürenin kesin olduğunu usulünce karara bağladığı hallerde, kesin süreye uymayan tarafın bu delile dayanma olanağının kalmayacağı, kesin süre tarafların yanında hakimi de bağlayacağından uyulmaması halinde, gereğinin hakim tarafından hemen yerine getirilmesi gerekeceği-
Mahkemenin davanın reddine dayanak aldığı davacı vekiline verilen kesin süreye ilişkin ara kararında bilirkişi ücretinin genel gider avansında mevcut ise gider avansından karşılanmasına, yok ise veya yetersiz ise eksik miktar belirlenip açık şekilde yazılıp davacı vekiline yatırması üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine şeklinde tereddüte yer vermeyecek şekilde açık olmamasının doğru olmadığı, kesin sürenin sonuç doğurabilmesi için usulünce ve eksiksiz olması gerekeceği-
Taraflar; dinlenmesini istedikleri tanık ve bilirkişinin veya yapılmasını istedikleri keşif ve sair işlemlerin masraflarını, mahkeme veznesine yatırmaya mecbur olup, hakim tarafından verilen sürede gerekli masrafı vermeyen tarafın talebinden sarfınazar ettiğinin kabul edileceği, hakimin, bu masrafların yatırılması konusunda verdiği sürenin kesin olduğunu usulünce karara bağladığı hallerde, kesin süreye uymayan tarafın bu delile dayanma olanağının kalmayacağı, kesin süre tarafların yanında hakimi de bağlayacağından uyulmaması halinde, gereğinin hakim tarafından hemen yerine getirilmesi gerekeceği- Gider avansı dava şartı iken, delil ikamesi avansının dava şartı olarak nitelendirilemeyeceği, delil ikamesi avansının verilen kesin süre içinde yatırılmamasının davanın dava şartı yokluğu ile reddine neden teşkil etmeyeceği, tarafın belirtilen süre de delil avansı giderini yatırmazsa dayandığı o delilden vazgeçmiş sayılacağı-
Taraflar; dinlenmesini istedikleri tanık ve bilirkişinin veya yapılmasını istedikleri keşif ve sair işlemlerin masraflarını, mahkeme veznesine yatırmaya mecbur olup hakim tarafından verilen sürede gerekli masrafı vermeyen tarafın talebinden sarfınazar ettiğinin kabul edileceği, hakimin, bu masrafların yatırılması konusunda verdiği sürenin kesin olduğunu usulünce karara bağladığı hallerde, kesin süreye uymayan tarafın bu delile dayanma olanağının kalmayacağı, kesin süre tarafların yanında hakimi de bağlayacağından uyulmaması halinde, gereğinin hakim tarafından hemen yerine getirilmesi gerekeceği-
Bir kısım delillerin celbi için dosyanın bilirkişi incelemesi yapılmak üzere diğer bir mahkemeye gönderilip bilirkişi ücretinin yatırılması için 2 haftalık kesin süre verilmesi konusunda ara kararı verilmesine karşın bilirkişiler tarafından incelenecek delillerin henüz dosyaya girmediği anlaşılıp talimat mahkemesine gidiş-dönüş bedeli yatırılmadan sadece bilirkişi ücretinin yatırılması da dosyanın talimat mahkemesine gönderilmesi yönünden amaca uygun olmayacağından verilen sürenin HMK 94. maddesi anlamında kesin süre niteliğini taşımadığı-
Mahkemece verilen bir ara kararın olmadan davacıya yapılan ihtaratın hukuken geçerliliği olmadığı gibi, tasfiyeye konu malların mahkemece verilen sürede sonra sunulan dilekçede açıklandığına ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla alacak talebinde bulunulduğuna göre, mahkemece dava dilekçesi ve açıklama dilekçesinde sunulan tasfiyeye konu mallar yönünden, taraf delilleri toplanarak sonucuna göre talep edilen miktar yönünden bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, davacının vesayet altında olduğu ve Adana .... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ....... Esas, ...... Karar sayılı dosyası ile vesayet altına alındığı, davacı vekiline vesayet makamından dava açmaya izin alması için gelecek celseye kadar kesin mehil verilmesine karar verildiği, bir sonraki tarihli duruşmada davacı vekilinin mazeret dilekçesi sunduğu görüldüğü, geçen celse kesin mehil verildiği halde izin belgesi dosyaya sunmadığı ve duruşmaya gelmediği belirtilerek ve tahkikat sonlandırılarak davanın reddine karar verilmiş ise de, ilk duruşmada verilen süre Kanun'da öngörülen koşullara uygun bulunmadığı gibi, yeterince açık ve makul olmadığı, bu süreye uyulmadığı takdirde sonuçları konusunda davacı vekiline ihtar yapılmadığı anlaşıldığından kesin sürenin usulüne uygun olduğunun kabulüne olanak bulunmadığı-