Adi ortaklığın tasfiyesi ve alacak istemli davada, mahkemenin ilk olarak ortakların anlaşarak tasfiye memuru belirlemelerini istemesi; bu konuda anlaşamamaları halinde tasfiye işlemini gerçekleştirecek, ortaklığın faaliyet alanına göre konusunda uzman bir kişiyi tasfiye memuru olarak resen ataması gerektiği-
Menfi tespit davasında, davalı, karşı tarafın ileri sürdüğü maddi vakıanın varlığını (havale ile para gönderildiğini) kabul etmekle birlikte, onun hukuki niteliğinin (vasfının), ileri sürülenden başka olduğunu bildirmek suretiyle gerekçeli inkarda (vasıflı ikrar) bulunmuş olduğundan, bu durumda ispat yükü davacıda olduğu- Havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolundaki karinenin aksini yani davalıdan senet karşılığı alınan borca ilişkin yapıldığını iddia edenin bu iddiasını kanıtlamakla yükümlü olduğu-
Yakın akrabalar arasındaki hukuki işlemlerin tanıkla ispat edilebileceği- Yakın akrabalar arasındaki hukuki işlemlerin tanıkla ispat edilebilmesi için miktar ve değer bakımından bir sınırlandırma getirilmediği gibi, manevi imkansızlığın da ayrıca iddia ve ispat edilmesine de gerek olmadığı-
Davacının inançlı istemi yazılı belge ile ispatlamamış olduğu, taşınmaz üzerindeki yapının satıştan önce yapıldığı ve satışın bu yapı ile birlikte olduğu ve kapsadığı, sonradan yapılmadığından, iyiniyetli yapı sahibinin haklarını talep etmesinin mümkün bulunmadığı- Senetle ispatın istisnasının "Altsoy ve üstsoy, kardeşler, kayınbaba, kaynana ile gelin ve damat arasındaki işlemler" olduğu (HMK. mad. 203/a)- Muvazaa iddiası ve bina bedeli talebinin kabul görmemesi halinde terditli olarak, davalının murisine dava konusu taşınmazın geri alınması için ödediği bedelin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep edilmiş olup, davalının murisi, davacının kayınbabası olduğundan ve tereke borçlarından mirasçılar müteselsilen sorumlu olup bir mirasçıdan talep edilmesi de mümkün olduğundan, davacının kayınbabasına verdiğini iddia ettiği meblağın, tanık anlatımları ile daha düşük olduğu ispatlanmış olduğundan, mahkemece, davacının ispatlanan bu miktarda alacak ve faizi yönünden talebin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Kira sözleşmesinin varlığının ancak, yazılı delille ispat edilebileceği-  Sözlü kira sözleşmesi kurulduğu yolundaki savunmanın, ilgilisine yemin teklif etme hakkı verebileceği; ayrıca HMK. 202 ve 203. maddelerinde değinilen ayrıcalıkların da gözetilmesinin gerekeceği- Senetle ispat zorunluluğuna  (HMK. mad. 200) ilişkin miktarın yıllık kira tutarına göre belirleneceği-
Bir bölgede halin gereklerine, tarafların durumlarına göre herhangi bir hukuki işlemin devamlı olarak senede bağlanmamasının adet haline gelmesi ve bu hususun zaman içinde herkesçe uyulmak suretiyle kararlı bir nitelik kazanmış bulunması ve aynı zamanda kamuoyu tarafından da belirtilen teamüle inanılmış olması halinde tanık dinlenebileceği- Mahkemece; işin niteliği tarafların durumu ve ilişkileri gözetilerek, aralarındaki adi ortaklığın devamlı surette senede bağlanmaması hakkında istikrarlı ve toplumca inanılmış bir adet olup olmadığının, Ticaret ve Ziraat Odası, Belediye gibi kuruluşlardan sorulması ve ondan sonra oluşturulacak uzman bilirkişi kurulunun da görüşü alınarak rapor içeriğine göre tanık dinlenip dinlenemeyeceğinin belirlenmesi gerektiği-
Tarafların akraba olması halinde, davacının iddiasını tanık delili ile ispatlamasının mümkün olduğu-
Değer itibariyle senetle ispat sınırında kalan uyuşmazlıkta, karı-koca olan taraflar arasında senetle ispat kuralının istisnası olarak  davanın tanıkla ispatı mümkün olduğu (HMK. mad 203)- Tarafların uyuştukları ve ayrıştıkları hususlar henüz belirlenmeden, taraflardan, ön inceleme duruşmasından önce davanın daha başında (tensiple) "delillerini bildirmelerinin" beklenemeyeceği, ve bu yönde tensiple kesin mehil verilse bile, hukuki sonuç doğurmayacağı- Ön inceleme duruşmasında taraflara delillerini göstermeleri için süre verilmesi, tahkikat duruşması için gün belirlenip, tarafların davet edilmesi, delil gösterildiği takdirde, tanıkların dinlenmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği-
HMK’nın 203. gereği senetle ispatın istisnalarının sayıldığı; altsoy ve üstsoy, kardeşler, eşler kayınbaba, kaynana ile gelin ve damat arasındaki işlemlerde tanık dinlenebileceği-
Miktar itibariyle karşı tarafın açık muvafakati olmaksızın olayda tanık dinlenemeyeceği (HMK. mad. 203)-  Vekilin hesap verme yükümlülüğü bulunduğundan, vekâlet sözleşmesine dayanılarak yapılan taşınmaz satışından kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin davada ispat yükü, vekil olan davalıda olup,  vekilin, gerçekten aldığı satış bedeli de davacıya ödediğini yazılı belgelerle ispat etmesi gerektiği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • kayıt gösteriliyor