Dava konusu vasiyetname ile mirasçı nasbı değil muayeyyen mal vasiyetinde bulunulmuştur; ayrıca tenkis davası da derdest olduğundan henüz vasiyet alacaklılığı gerçekleşmemiş olup, mahkemece yalnızca TMK.nın 596. maddesi gereği vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine karar verilmesi gerekeceği-
Vasiyet Sulh Hakimi tarafından usulüne uygun açılmadan vasiyetin yerine getirilmesinin istenemeyeceği-
Somut olayda; TMK 596/2. fıkra gereği temyiz eden mirasçıya davetiye çıkartılmadan yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırma ile hüküm tesis edilmesinin doğru olmadığı-
Mirasçı hazine ve diğer ilgililere vasiyet tebliğ edilmeden vasiyetin açılmasının ve hüküm verilmesinin doğru olmadığı-
Medeni Kanunun 596. maddesi gereğince, vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakimi tarafından açılıp, ilgililere okunacağından somut olaydaki murisin bilinen tüm mirasçılarına davetiye tebliğ ettirilerek, duruşmada hazır bulunmalarının sağlanmasından sonra, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mirasçıların bilinen adreslerine tebligat yapılmadan vasiyetname ve karar özeti divanhaneye asılarak vasiyetnamenin açılmış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mirasçılara usule uygun tebligat yapılmadan vasiyetnamenin açılıp okunmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı bir örneği mirasta hak sahibi olanların her birine tebliğ edileceği-
Sulh hakiminin vasiyetnamenin açılmış sayılmasına karar vermekle yetinmesi gerekirken, itiraza uğramadığının tespiti şeklindeki hüküm tesisi doğru görülmese de, bu hususun yeniden yargılama yapılmasını gerektirecek bir sebep olmadığı-
"Kesin yetki" kuralı içeren Türk Medeni Kanununun 596.maddesinde açıkça, vasiyetnamenin "mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi" tarafından açılacağı belirtilmiş olup, kesin yetki kuralının, ilgili tarafından ileri sürülmese bile davanın her aşamasında mahkeme tarafından gözetilmesinin gerekeceği-