TTK 202/c, e gereğince, alacaklı davacı da dava dışı şirketinin yöneticileri olan davalıların sorumluluğuna gidebilirse de, bu davaya kıyas yoluyla TTK 553, 555, 557, 560, 561 maddelerinin uygulanacağı- Davacı, davalılardan .. şirketinin kullandığı kredilere dava dışı şirketinin kefaletini almak suretiyle şirketinin zararına sebep olduğunu, borca batık hale getirdiğini iddia etmekteyse de, iddianın ileri sürülüş biçimine göre meydana geldiği iddia olunan zarar dolaylı zarar olduğundan, alacaklının ancak zararın şirkete ödenmesini talep edebileceği- Davacı, bir şirketin diğer şirkete verdiği kefaletler nedeniyle zararının gerçekleştiğini ileri sürmüşse de, bilirkişi raporuna göre bu kefaletler nedeniyle ... şirketi herhangi bir ödeme yapmadığından, şirketin aleyhine kefaleti nedeniyle icra takibi yapılıp yapılmadığı ve özellikle bu takip sonucu iflasına karar verilip verilmediği üzerinde durularak öncelikle şirketin ne surette zarara uğradığının tesbiti gerektiği-
11. HD. 28.06.2018 T. E: 2016/10007, K: 4908-
3. HD. 07.06.2018 T. E: 2017/3197, K: 6539-
Davacının kendi üzerinde doğan bir zarar değil de şirkete yönelik meydana gelen bir zarar olması halinde, mahkemece, oluşan zararın dava dışı şirketin zararı olduğu ve davacının oluşan zararı kendisine istediği gözetilerek davacının davalı bankaya karşı açılan davada aktif husumetinin bulunmadığının kabulü gerektiği- Davalı şirket müdürünün eylemleriyle kendisini zarara uğrattığı iddiasına dayalı olarak açılan dava, dolaylı zarar nedeniyle davacı şirket ortağı tarafından yönetici aleyhine açılmış bir sorumluluk davası niteliğinde olduğundan, olay tarihinde yürürlükte bulunan 6762 s. TTK'nın 556. maddesi atfı ile 309. maddesi uyarınca (6102 sayılı TTK'nın 644/1-a maddesi uyarınca uygulanması gereken 553. ve 555. maddeleri), limited şirket ortaklarının, “tazminatın şirkete verilmesi” kayıt ve koşuluyla sorumluluk davasını açabilmelerinin mümkün olduğu, davacının tazminatın bizzat kendisine ödenmesini istemiş olması karşısında, davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Şirketin zarar görmesi nedeniyle ortaklar ve alacaklıların da zarar göreceği, sorumluluktan söz edebilmek için öncelikle bir zararın bulunması, zararın oluşmasında yönetim kurulu üyelerinin kusurlarının olması zorunlu olduğu, yönetim kurulu üyelerinin kusurluluğundan kurtulmak için kusursuzluğunu ispat etmesi gerektiği, kusursuzluğun ispatı ise genel hükümlere tabi olduğu, ancak dolaylı zarara sebebiyet veren eylemler nedeniyle şirket alacaklısı tarafından TTK mad. 336/5'e binaen alacak isteminde bulunması halinde TTK mad. 309 ve 340 uyarınca dava sonucunda hükmedilecek tazminatın zarar verilecek şirketin yönünden karar verilmesi yönünde Yargıtay kararlarının bulunduğu, doktrinde de bu görüşün hakim olduğundan, somut olayda vakfın TMK mad. 109 gereğince yönetim kurulu üyelerinin kurucu ortağı oldukları dava dışı şirketin, esas sözleşmesine aykırı olarak yönetim kurulu ve denetçiler kuruluna seçilmek üzere aday göstermediği, dava dışı şirketin ödenmiş sermayesinin tamamen yitirilmiş olduğu, mezkur hastanenin işletilmesi için yapılan tekliflere davalı vakfın cevap vermediği ve dava dışı şirketin faaliyetlerini sürdüremediği açık olduğu, TTK mad. 553'e göre davalı vakfın ve gerçek kişi yönetim kurulu üyelerinin dava dışı şirkete vermiş olduğu zarar nedeni ile davacının uğramış olduğu zararın kabulü ve zararın oluşumu ve davacı şirketin toplam borç yükleri kaydi değerler üzerinden tespit edilmiş bulunduğu-
Limited şitket yöneticisi davalının şirketi iyi yönetememesi, ana sözleşmenin kendisine yüklediği görevleri yapmaması sebebiyle şirketin borca batık hale geldiği sebebiyle davacının zarara uğradığına yönelik açılan davanın dolaylı zarara ilişkin TTK 309. maddesine dayalı olarak açıldığının kabulü gerekip, davacının dava sonunda hükmedilecek tazminatı şirket yararına istemiş olması gerektiği hususu da değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
11. HD. 10.04.2018 T. E: 2016/6771, K: 2551-
Dava dışı limited şirketin müdürü olan davalının, davacı şirketi zarara uğrattığı iddiasına dayalı tazminat istemi-
Ticari işletme müdürünün haksız eyleminden kaynaklanan tazminat istemi-
Anonim şirket ile davalılar arasındaki ilişki TTK’mizce ticari dava olduğu belirtilmiş, aksine hüküm bulunmadıkça tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerinin Asliye Ticaret Mahkemesinde görüleceği öngörülmüştür. Bu durumda, uyuşmazlığa konu taleplerin de bu kapsamda değerlendirilmesi ve davada asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu nazara alınarak işin esastan incelenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesinin bozma nedeni olduğu-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • kayıt gösteriliyor