Davacı taraf, kısıtlı olan adına sulh hukuk mahkemesinin dosyasında ek kararla dava açmak için izin aldıklarını belirttiğinden, mahkemeden dava açmak için izin alınıp alınmadığının soruşturulması, eğer izin alınmamışsa, bu eksikliğin tamamlanması için -HMK. mad. 115/2 gereğince- davacı tarafa kesin süre verilmesi ve bunun sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetvelinin iptali istemini inceleme görevinin İİK. mad. 142/1 uyarınca "asliye hukuk mahkemesi"ne ait olduğu- Davacı alacaklıların alacak tutarları ve yargılama giderleri, davalıya ayrılan paydan daha az olduğundan, davacı alacaklıların alacaklarını karşılamaya yeteceği ve bu durumda mahkemece, asıl ve her bir birleşen dava yönünden, davalıya ayrılan payın ilgili dosyadaki yargılama giderleri ve vekalet ücreti dahil olmak üzere önce davacıya ait icra dosyalarına ödenmesi, artan kısım bulunması halinde davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerektiği-
Davacı, satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeniyle protokol ile dava dışı şahıstan devraldığı daire ve ortak alanlardaki eksik ve ayıplı işlerin tahsilini istediği, davacı ile davalı arasında akdi ilişkinin bulunmadığı, davacının konutu dava dışı 3. şahıstan satın aldığı anlaşıldığından, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacının, davalı idarenin inşaatı nedeniyle zarara uğradığı ileri sürülmüş olup, istem 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesi hükmünce bir tam yargı davasının konusunu oluşturduğu ve bu davalara bakma görevinin idari yargı yerine ait olduğu- Görev sorunu, kamu düzenine ilişkin olup, açıkça veya hiç ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden araştırıldığı- Yargı yolu bakımından mahkemenin görevli olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Kambiyo senetlerine mahsus iflas yolu ile icra takibinde, borçlunun tüm itiraz ve şikayetlerini icra dairesine bildirmesinin zorunlu olduğu-
Belirlenebilen alacak için harcın tamamlanması bakımından davacıya kesin süre verildiği halde, bu eksiklik tamamlanmaz ise mahkemece noksan harcın ikmal edilmediği gerekçesiyle (usul şartları nedeniyle) davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından olup, bu hususun kamu düzeniyle ilgili olduğu - Davada, davacının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulanmış olduğundan mahkemece, davacının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılması, gerekirse Türk Medeni Kanununun 462/8. maddesi uyarınca işlem yapılması ve sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerekeceği –
Türk Medeni Kanunu'nun 684/1.maddesi hükmüne göre, bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olacağı, 718. maddeye göre de, arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsayacağı, bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da gireceği, açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemeyeceği, aynı kanunun “Beyanlar” başlıklı 1012/2, 3. maddesine göre ise, taşınmaz mülkiyetine ilişkin kamu hukuku kısıtlamalarının beyanlar sütununa yazılması ve bu sütuna yazılabilecek diğer hususların tüzükle belirleneceğinin, özel kanun hükümlerinde saklı olduğu-Tapu Sicili Tüzüğü'nün 60. maddesine göre de, kütüğün beyanlar sütununa, mevzuatın yazılmasını öngördüğü hususlar tarih ve yevmiye numarası belirtilerek yazılacağı, mevzuatın yazılmasına izin vermediği bir belirtme kütüğün beyanlar sütununda gösterilemeyeceği-
Tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi taleplerinde, talep eden taraf tapu kayıtlarındaki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesini istemekte olup bu tür işlerde hasım gösterilen Tapu Müdürlüğü ile aralarında bir uyuşmazlık olmadığı ve Tapu Müdürlüğünün davada sadece yasal hasım olarak yer aldığı- Tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi taleplerinde, kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen tapu maliki ile ilgili araştırmada mülkiyet nakline neden olunmaması için, taraf delilleri dışında gerekli görülen hususlarda re'sen araştırma yapılması gerekeceği, bu yargılamanın sonucunda verilen kararların kesin hüküm sayılmadığı, kararın haksız veya hatalı görülmesi halinde ileri sürülen delillere göre yeniden düzeltme talebinde bulunulabilmesi, hükmün değiştirilebilmesinin mümkün olduğu ve bunların yanında, uygulamada davanın kabulüne karar verilmesi halinde dahi yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakıldığı, Tapu Müdürlüğü yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmadığı- Görevin dava şartlarından olup mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırması gerektiği-
İİK.nun 53.maddesi uyarınca yapılan bildirimin bir ödeme emri niteliğinde olmayıp, bir ödemeye davet olduğu- Bu davete itiraz edilmiş olması, kesinleşen takibe karşı itirazın iptali davası açılmasını mümkün kılmayacağı, mirasçıların borçtan ancak menfi tespit davası açmak ya da süresi içinde mirası reddederek kurtulabileceği, bu durumda mahkemece davanın kesinleşmiş takibe karşı itirazın iptali davası açılamayacağı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan reddi gerektiği-