Yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteği-
Kabul kapsamına alınan taşınmazlarda miras bırakan tarafından taşınmaz ve pay temlikleri ve davacıların miras payları gözetilerek, her bir taşınmazda iptal ve tescili gereken pay miktarı saptanarak hüküm altına alınması gerekeceği-
Mahkemece imar parseli hakkında oluşan sicil kaydının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya şeklinde karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi kadastral parsel kapsamında kaldığı anlaşılan “yol” ile "park" alanında kalan bölümlerin de kabul kapsamı dışında bırakılmasının isabetsiz olduğu-
İlçe Seçim Kurulu, Tapu Sicil Müdürlüğü, Evlendirme Dairesi, Banka şubeleri, İlçe Tarım Müdürlüğü, Türk Telekom vs. gibi kuruluşlar ile, davacıların bildirecekleri diğer kurum ve kuruluşlardan murisin parmak izlerinin yer aldığı evrak asıllarının getirtilmesi, ondan sonra bu belgelerle mukayese yapılmak suretiyle çekişme konusu sahte olduğu ileri sürülen belge asıllarındaki parmak izlerinin miras bırakana ait olup olmadığı yönünde konusunda uzman bilirkişilerden (parmak izi incelemesi konusunda) rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İptalin, kesin şekilde çözüme bağlanmış uyuşmazlıkları etkilemeyeceği ve henüz anlaşmazlık hali devam ediyorsa iptalin kapsamına gireceği-
Çekişmeli taşınmazın öncesini oluşturan taşınmazın 3194 sayılı İmar Yasası'nın 17. maddesi uyarınca yoldan ihdas suretiyle S. Belediye'si adına sicil kaydı oluştuğuna göre taşınmazın üzerinde Hazine'nin mülkiyetten kaynaklı bir hakkının bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
İmar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanaksız kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği, dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın ise iptalinin gerekeceği ve kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği, ancak, eksiği tamamlatılmak suretiyle getirtilen evraklardan, idarenin geri dönüşüm çalışmasını yaptıktan sonra Tokat Belediye Encümeninin 2.12.2008 tarih ve 1108 sayılı kararı ile 3194 Sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yeni bir idari işlem tesis edildiğinin anlaşıldığı, anılan bu işlemle ilgili idari yargıda dava açılarak işlem iptal ettirilmedikçe eldeki davanın dinlenme olanağından söz edilemeyeceği-
Kesin hüküm halini almamış ve kazanılmış hakkın istisnasını teşkil eden bu durum karşısında 5841 sayılı Yasa hükümleri uyarınca davanın reddine ilişkin olarak kurulan hükmün, verildiği tarih itibarıyla doğru olduğu düşünülse ve ayrıca Anayasa'nın 153. maddesine göre iptal kararı geriye yürümezse de 10.3.1969 gün ve 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçe bölümünde belirtildiği üzere iptalin, kesin şekilde çözüme bağlanmış uyuşmazlıkları etkilemeyeceği ve henüz anlaşmazlık hali devam ediyorsa iptalin kapsamına gireceği, öyleyse, davanın hak düşürücü süreden reddine ilişkin kurulan kararın Anayasa Mahkemesi’nin anılan iptal kararından sonra doğru olduğunun söylenemeyeceği, zira kamu düzeninin söz konusu olduğu bütün hallerin istisnanın kapsamına gireceği-
İptalin, kesin şekilde çözüme bağlanmış uyuşmazlıkları etkilemeyeceği ve henüz anlaşmazlık hali devam ediyorsa iptalin kapsamına gireceği, öyleyse, davanın hak düşürücü süreden reddine ilişkin kurulan kararın Anayasa Mahkemesi’nin anılan iptal kararından sonra doğru olduğunun söylenemeyeceği, zira, kamu düzeninin söz konusu olduğu bütün hallerin istisnanın kapsamına gireceği-
Taşınmazın alımına katkıda bulunduğunu iddia eden davacı, bu katkısına dayanarak ayın (mülkiyet) talep edemeyeceğinden tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davanın açıklanan nedenlerle reddine karar verilmesinin gerekeceği-