22. HD. 05.03.2019 T. E: 2017/20739, K: 5047-
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçinin iddiasını ispatla yükümlü olduğu, bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiğinin varsayılacağı, fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeleri ve işyeri iç yazışmalarının delil niteliği taşıdığı, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tanık beyanları ile sonuca gidilebileceği, bununla beraber herkesçe bilinen genel bazı vakıaların da bu noktada göz önüne alınabileceği, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemeyeceği, aynı ilkelerin, ulusal bayram ve genel tatil alacağının ispatı bakımından geçerli olduğu-
Fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına yönelik talep bakımından, alacak iddiasının tanık anlatımlarına dayandırılması sebebiyle, davanın kabul edilmesi halinde, hesaba esas alınan süre ve alacağın miktarı nazara alınarak uygun oranda takdiri indirim yapılması gerekliliği söz konusu olacağı ve hakimin takdir yetkisine bağlı olarak yapılacak indirim oranı baştan belirli olmayacağından, söz konusu alacakların belirsiz alacak olduğu, kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin ve ücret alacakları bakımından ise, davacı, çalışma süresini, kendisine en son ödenen aylık ücret miktarını, kullandırılmayan yıllık izin ücreti alacağını, belirleyebilecek durumda olduğundan, dava konusu kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin ve ücret alacaklarının gerçekte belirlenebilir alacaklar olduğu ve dolayısıyla belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği- 
Islahın ancak tahkikat tamamlanıncaya kadar yapılabileceği, bozma sonrası ıslahın hiç yapılmamış kabul edilerek yargılamaya devam edilmesi gerektiği- Fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarından yapılan takdiri indirimler dışındaki sebeplerle reddedilen alacak miktarları (kıdem tazminatı ve fazla çalışma) üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
22. HD. 22.10.2018 T. E: 13930, K: 22812-
HMK mad. 64'de göre dava ihbar olunmuşsa da, ihbar olunan davaya katılmadığı gibi kendisine davayı ihbar eden davalıyı temsil etmek istediğini de bildirmediği, bu durumda ihbar olunanın davada taraf sıfatını kazanmadığı ve ihbar olunan hakkında hüküm kurulmadığından ihbar olunanın temyiz talebinin reddine karar verildiği- Dosya içeriği, davacı tanığın beyanları ve emsal işçinin dosyası birlikte değerlendirildiğinde davacının fazla çalışma talebi emsal dosyadaki gibi kabul edilmesi gerektiği-
Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunlu olup, bu durumun yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği olduğu- Bilirkişi raporunda davalı işveren tarafından yapılan kıdem tazminatı ödemesi mahsup edilmesine karşın mahkemece yeniden mahsup edilmesi hatalı olduğu-
Zamanaşımına uğrayan kısım karara esas alınan bilirkişi raporunda ayrı olarak hesaplanmasına rağmen zamanaşımına uğrayan alacak miktarları dikkate alınmadan fazla mesai alacağı ile ulusal bayram ve genel tatil ücretinin bilirkişi raporunda belirtilmeyen şekilde hüküm altına alınmasının hatalı olduğu- Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın Aksaray Belediye Başkanlığına ihbarını talep ettiği ve davacının da dava dilekçesinde davacının çalıştığı işin Aksaray Belediye Başkanlığına ait çöp toplama işi olduğunu belirttiğinden, Aksaray Belediye Başkanlığının asıl iş veren olduğu anlaşılmasına rağmen davanın Aksaray Belediye Başkanlığına ihbarının yapılmamasının hatalı olduğu-
22. HD. 04.10.2018 T. E: 13111, K: 21041-
22. HD. 02.10.2018 T. E: 13103, K: 20859-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • kayıt gösteriliyor