Daha önce açılan ve reddedilen menfi tespit davasının kesinleşmesinden sonra TBK. 77. maddeye göre sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak dava açılamayacağı-
Mahkemece, “toplanan deliller doğrultusunda davacının yaptığı ödemelerin davalı tarafça kabul edildiği, bu durumda davalının bu ödemelerin bonodan başka bir borç için yapıldığını ispat etmesi gerektiği, ancak ispatlayamadığı” gerekçesiyle, davanın kabulüne karar vermiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
MK.’ nun 887. maddesi uyarınca,’’ipotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değilse, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması, bu istemin hem borçluya, hem kendisine karşı yapılmış olmasına bağlıdır.’’ Bu hüküm uyarınca ipotek veren üçüncü kişiye ihbar yapılması zorunludur. Mahkemece öncelikle bu yön üzerinde durulup anılan kanun hükmünün gereğinin yerine getirildiğinin tespiti halinde aşağıda belirtilen hususlar üzerinde durulmalıdır. Teminat mektubunun süresinin uzatılması nedeniyle davacının bir zararının oluşup oluşmadığı ve bu süre uzatımından kimin yararlandığı hususu taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri gözetilip karar yerinde tartışılarak karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle “davanın reddine” karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda “takibe konu edilen çekin bedelsiz kaldığı iddiasının davacı yanca kanıtlandığı, alacağın temliki hükümlerine göre bedelsizlik itirazının her iki davalıya karşı ileri sürülebileceği” gerekçesiyle “davanın kabulüne, takibe konu çek nedeniyle davacının davalılara borçlu bulunmadığının tespitine, koşulları oluşmadığından davacının tazminat isteminin ise reddine” karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Davaya konu edilen çekin davacı yedinde iken çalındığının, sonrasında dava dışı kişilerce doldurularak davalıya ciro edildiğinin anlaşıldığı ve keşideci imzasının davacı yetkilisine ait bulunmadığının bilirkişi raporu ile saptanması sebebiyle, “davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile koşulları oluşmayan tazminat isteminin reddine” dair karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı-
Teminat amacıyla düzenlenen bonoya konu taşınmaz satış işleminin resmi şekilde gerçekleşmesi ve bakiye alacağın bulunduğunun davalı tarafından kanıtlanamaması halinde, açılan menfi tespit davasında , bono nedeniyle davacının davalı lehtara borçlu olmadığının tespitine, davalı hamil bakımından ise kötüniyetli hamil iddiası kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacı borçlu ile davalı arasında işçi/işveren ilişkisi bulunması halinde menfi tesbit davasının iş mahkemesinde açılması gerekeceği-
Davalının savunma yolu ile borçlu olmadığını belirtmesine rağmen ayrıca aynı konuda karşı dava olarak menfi tespit talebinde bulunmasında hukuki yararının olmayacağı -
Aksine adet veya sözleşme mevcut değilse satıcı ile alıcı aynı zamanda borçlarını ifa etmekle mükellef olduklarından ve kural olarak çek bir ödeme vasıtası olup, mevcut bir borcun tediyesi amacıyla verildiğinden, çekler karşılığında malın teslim edilmediği iddiasının yazılı delille ispatı gerektiği-