Menfi tespit davaları alacaklı lehine sonuçlandığında ihtiyati tedbir kararlarının kendiliğinden kalkacağı bundan dolayı davanın reddinden sonra borçlunun tedbir kararının kaldırılmasını istemekte hukuki yararı olmayacağı-
Alacaklı tarafından borçlular aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle bir kısım borçlular tarafından açılan menfi tespit davasında, diğer borçlular tarafından ödeme yapılması, hakkında tedbir kararı verilenler yönünden takibin devamını engellemeyeceği gibi, hakkında tedbir kararı verilmeyenler yönünden de tedbirin sonuç doğurmasına neden olmayacağı-
İtirazın iptali davasının açılması ve karara çıkmasından sonra menfi tespit davası açmakta hukuki yarar bulunmayacağı-
İspat yükünün davacı da olduğu, davalıya talimat yoluyla yemin davetiyesi çıkarıldığı, davalının usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmaya katılmadığı, bu nedenle davacının dava konusu çekler nedeni ile davalıya karşı borçlu olmadığını ispat etmiş sayılacağı-
Temyiz harcının yatırılması amacıyla çıkarılan muhtıra davalı vekiline usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği halde, davalı vekilince muhtıra gereğinin yerine getirilmediği dosya kapsamından anlaşılmakla kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmesi gerekmekte olup, bu konuda mahkemece bir karar verilebileceği gibi Yargıtay'ca da karar verilebileceğinden davalı vekilinin temyiz isteminin reddi gerekeceği-
İhale konusu taşınmazın ihale alıcısına teslim edilmemesine ilişkin ihtiyati tedbir kararının iflas müdürlüğünce uygulanması zorunlu olduğundan, bu karar taşınmazın tahliyesini engellemez ise de, ihale alıcısına teslim edilmesini engelleyeceğinden, üçüncü kişinin taşınmazın tesliminin durdurulmasına ilişkin şikayetinin kabulünün gerekeceği-
Davaya konu bonoların malen kayıtlı olduğu, davalı tarafın bonoların vergi borcuna karşılık alındığı beyanı ile bono metnini talil ettiği, her ne kadar tarafların birlikte ortak oldukları şirketlerin vergi ve SGK borcu var ise de söz konusu bonoların bu borç için verildiği hususunun davalı tarafça yazılı olarak ispatlanamadığı, ayrıca davalı tarafça buna ilişkin usule uygun açılmış dava ve takas mahsup iddiası da ileri sürülmediğinden menfi tespit davasının reddi gereceği-