Malen kaydını taşıyan ve taraflarca mal için verildiği konusunda anlaşmaya varılmış olan senedin hangi mal için verildiğini (ve bu malın teslim edilmediğini) davacı borçlunun ispat etmesi gerekeceği–
Kanıtlama yükünün yasa gereği olarak taraflardan birine ait olmasının, diğer tarafın «ileri sürülen iddiaların tersini kanıtlamak hakkını» ortadan kaldırmayacağı–
Veraset ilamının, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu, isbat yükünün bu ilamın aksini iddia edene düştüğü-
Vekile verilen vekaletnamede ahzü kabz yetkisinin bulunmaması halinde, paranın vekil tarafından alındığının, vekalet veren tarafından isbat edilmesi gerekeceği– (Not: 6100 s. yeni HMK. mad. 74 gereğince HMK'nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra düzenlenen vekaletnamelerde aksine bir düzenleme bulunmadıkça ahzu kabz yetkisi kullanılabilir.)
İsbat yükünün, davacı-borçluya düştüğü:
Malen kaydını taşıyan senet bedelinin «borçluya nakit olarak verilmiş olduğu»nun alacaklının defterlerinde kayıtlı olması halinde, senedin tâlil edilmiş sayılacağı ve borçluya nakit verildiği hususunun alacaklı tarafından isbatı gerekeceği–
«Davacı-borçlunun yaptığı ödemenin başka bir taşınmaz satışı ile ilgili olduğunu» belirten davalı-alacaklının, bu ikinci taşınmaz satı-şının varlığını yazılı delil ile isbat etmesi gerekeceği–
Malen kaydını taşıyan senedin davalı tarafından tâlil edilmemiş olması halinde, –senedin bedelsizliğini– isbat yükünün davacı-borçluya düşeceği–
«Malen» kaydını taşıyan bononun, davalı tarafından «satın alı-nacak malın avansı» davacı tarafından ise «faizle alınan para karşılığı» olduğunun belirtilmesi halinde, bononun tâlil edilmiş sayılmayacağı–