6102 sayılı TTK mad. 818/1-e yollamasıyla TTK. mad. 687/1 uyarınca, çekten dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan ve senet metninden anlaşılmayan def'ileri başvuran hamile karşı ileri süremeyeceği-
Alacaklı taraf, borçlunun menfi tespit davası açtığını ve davanın borçlular tarafından açılan menfi tespit davası ile birleştirildiğini, mahkemece, birleşen davada karar verildiğini, kararın Yargıtay ilamı ile onandığını ileri sürdüğünden, bu davada; davalı alacaklı tarafından istemin reddinin talep edilmiş olması halinde, bu davanın zamanaşımını keseceğinin kabulü gerektiği- Mahkemece, anılan menfi tespit davasına ilişkin dosya celp edilip incelenerek sonucuna göre icranın geri bırakılması istemiyle ilgili karar verilmesi gerektiği-
Takip dayanağı çeke ilişkin olarak alacaklının yetkili hamil olduğu, çekin keşide tarihinde yapılan değişikliğin usulüne uygun olarak paraflanmış olduğu ve borçlunun itiraz dilekçesinde de açıkça keşide tarihinde yapılan bu değişikliğin keşideci tarafından yapıldığının belirtildiği, alacaklı ile borçlu arasında doğrudan doğruya bir ilişki bulunmadığı gibi çekin iktisap edilirken bile bile borçlunun zararına hareket edildiğine dair de bir iddia ve delil bulunmadığına göre, borçlunun usulünce ispat edilemeyen itiraz ve şikayetinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kambiyo senetlerinde imzaların istiklali ilkesi geçerli olduğundan, kendi imzasını inkar etmeyen davacı keşidecinin, lehdarın imzasının sahte olduğuna dayanarak sorumluluktan kurtulamayacağı-
Davalı keşideciye karşı çeke dayalı müracaat hakkını yitirmiş olan hamilin açtığı alacağın tahsiline ilişkin davada, 6102 sayılı TTK' nın 818/1-m maddesi yollamasıyla çeklerde de uygulanması gereken 732.maddesi uyarınca açılan bu davanın dinlenebilmesi için ortada çek olarak geçerli bir kambiyo senedinin bulunması gerektiği- Eldeki davaya dayanak çekin, kesinleşen İcra Hukuk Mahkemesi kararıyla, keşide tarihinin sonradan değiştirildiği tespit edildiğinden ortada görünüşte tahrif edilmiş bir çek bulunduğundan bu çeke istinaden sebepsiz zenginleşme davası açılmasının mümkün olmadığı-
İradesi dışında çeki elinden çıkan hamilin mahkemeden zayi nedeniyle çekin iptaline karar verilmesini isteyebileceği- Zayi nedeniyle kıymetli evrakın iptalini isteyebilmek için gerekli olan şartlardan birisi de, senette mündemiç olan hakkın varlığını sürdürmesidir. Bununla birlikte senetteki hakkın zamanaşımına uğramış olmasının iptal kararı verilmesine engel olmadığı- 
Keşideci davacı tarafından çekteki lehdar cirosundaki imzanın sahte olduğu iddiası ile açılan menfi tespit davasında, 6762 sayılı TTK' nun 589. maddesi ; ''Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kimselerin imzasını, sahte imzaları, mevhum şahısların imzalarını yahut imzalayan veya namlarına imzalanmış olan şahısları herhangi bir sebep dolayısıyla ilzam etmeyen imzaları taşırsa, diğer imzaların sıhhatine bu yüzden helal gelmez.'' gereğince, 6762 sayılı TTK' nun 730/3. maddesi yollamasıyla çekler hakkında da uygulanacak olup somut olayda, davacı keşideci, davaya konu çekteki kendi imzasını inkar etmediğinden, mahkemece uyuşmazlığın imzaların bağımsızlığı (istiklali) ilkesi gözetilerek çözümlenmesi gerekeceği-
Alacaklının icra müdürlüğünden yetki alarak açtığı ortaklığın giderilmesi davasının, 6762 Sayılı TTK'nun 662. maddesinde öngörülen nitelikte zamanaşımını kesen bir dava olmadığı, o halde, borçlu-davacının isteminin kabulü ile İİK'nun 71/2. ve 33/a maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesinin gerekeceği-
Kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biri ile kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def'ileri başvuran hamile karşı ileri süremeyeceği-
Çekteki 3. ciranta imzası davacıya ait olmayıp sahte olduğu tespit edildiğine göre davacı bu cironun sahteliği tespit olunan çek nedeniyle sorumlu olmaz ise de çekteki diğer ilgililerin imzasına bir halel getirmeyeceği- E. yazılı bir çekin, herhangi bir şekilde önceki hamillerden birinin elinden çıkması halinde, çeki elinde bulunduran son hamile karşı, ancak, çeki kötü niyetle iktisap ettiği veya iktisabında ağır kusuru bulunduğu takdirde istihkak davası açılabileceği- Senedi çalan veya hile ile hamilinden alan ya da bulan kişinin sahte ciro ile devretmesi halinde, bunu bilmeyen ve bilebilecek durumda da olmayan; yani kötüniyetli ve ağır kusurlu bulunmayan (yeni) hamilin korunacağı- Ceza mahkemesinde tespit edilen maddi vakıa hukuk mahkemesini bağlayacağından, resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık ve suç eşyasını satın almak veya kabul etmek suçundan açılan ceza davasının sonucunun beklenilmesi gerektiği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • kayıt gösteriliyor