Muhatap nezdinde karşılığı kısmen veya tamamen bulunmayan bir çek düzenleyen kişi, çekin karşılıksız kalan bedelinin yüzde onunu ödemekle yükümlü olduktan başka hamilin bu yüzden uğradığı zararı da tazmin edilmesi gerekeceği- Çeki keşide eden kimsenin, bu çekin karşılığı olan miktarı, ibraz süresi içerisinde muhatap banka nezdinde bulundurmasının zorunlu olduğu- Aval veren kişi, kimin için taahhüt altına girmişse aynen onun gibi sorumlu olması gerektiği bu nedenle keşideci ve keşideci lehine aval veren dışında cirantaların çek tazminatından sorumlu olmayacağı-
Ticari senetteki geçersiz imzanın, sadece imza sahibi yönünden hükümsüzlük sonucunu doğuracağı ve senetteki her imzanın diğerlerinden bağımsız olarak sadece imza sahibini bağlayacağı- Bu nedenle de kendi imzasını inkâr etmeyen davacının, keşideci lehtarın imzasının sahte olduğuna dayanarak sorumluluktan kurtulamayacağı- Öte yandan;  Senedi şeklen düzgün silsileye dayalı olarak ele geçiren hamilin, son cirodan önceki cirolardaki imzaların sahte olduğunu bilmesi mümkün olmadığı gibi,  böyle bir sorumluluğun da kendisine yüklenemeyeceği- Senet borçlusu ile senet alacaklısı arasındaki kişisel itiraz ve savunmaların, senedi şeklen düzgün ciro silsilesi yolu ile ele geçirmiş olan iyi niyetli hamile karşı da ileri sürülemeyeceği-
Menfi tespit davasında taraf olmayan kişilerin hukukunu etkiler şekilde talep olunan (dava konusu çeklerin bankaya, davalı yahut üçüncü kişiler tarafından ibrazı halinde ödenmemesi için, çek bedelinin %115'i olarak belirlenecek teminat karşılığında ödeme yasağı) ihtiyati tedbir isteminin üçüncü kişiler yönünden reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı-
Borçlu keşidecinin, senedin teminat senedi olduğuna yönelik kişisel def'iyi (senet metninden bononun teminat olarak verildiği anlaşılmasa da) bono lehtarı olan alacaklıya karşı ileri sürebileceği- Alacaklı "bononun satım sözleşmesi kapsamında verildiğini" kabul etmekle birlikte bononun teminat amaçlı değil, "malın teslimi karşılığında verildiğini" beyan ettiğinden, bononun satım sözleşmesi kapsamında verildiği taraflar arasında çekişmesiz olup, bu hususun borçlu tarafından yazılı delille ispatına gerek bulunmadığı- Alacaklı tarafından düzenlenen faturanın üzerindeki ibareler ve alacaklı vekilinin borçluya gönderdiği cevabi ihtarnamede açıklamalar da gözetildiğinde, satım sözleşmesi kapsamında verildiği çekişmesiz olan bononun tanzim tarihi ve bedeli ile fatura tarihi ve miktarı aynı olup, faturada satım bedelinin eşit taksitler halinde ödeneceği kararlaştırıldığına göre senedin teminat amaçlı olarak alacaklıya teslim edildiğinin kabulü gerektiği- Bunun için senet veya fatura üzerinde senedin satım sözleşmesinin teminatı olarak verildiğine ilişkin bir kaydın bulunmasına gerek bulunmadığı- "Takibe konu bononun ön ve arka yüzünde teminat ibaresinin bulunmadığı, senedin teminat amaçlı verildiğinin kabul edilmesi için neyin teminatı olarak verildiğinin açıkça yazılması gerektiği, takip dayanağı senedin kambiyo senedi niteliğinde bono olduğu" görüşünün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Davacı çekin keşidecisi olup çek zamanında bankaya ibraz edilmemiş olsa bile çekten dolayı çek hamiline karşı sebepsiz zenginleştiği oranda sorumlu olduğundan, davacının bu çekten dolayı sebepsiz zenginleşmediğini ispat etmesi gerektiği- Mahkemece davacının bu çekten dolayı sebepsiz zenginleşmediğini ispat etmesi için delillerini sorması, davacı sebepsiz zenginleşmediğini ispat ederse davanın kabulü, edemezse davanın reddine karar verilmesi gerektiği- Mahkemece çekle ilgili hak düşürücü sürenin dava tarihi itibariyle dolduğundan bahsedilmiş ise de buradaki süre zamanaşımı süresi olup menfî tesbit davasında davacının işin esası ile ilgili olarak sebepsiz zenginleşmediğini ileri sürerek sonuca gidebileceği-
Yetkili olmadığı halde alacağa konu çeki imzalamış olan kooperatif eski başkanının borçtan bizzat sorumlu olacağı-
Alacaklı cirantanın taraf olduğu menfi tespit davasında verilen kararın alacaklıyı bağlayacağı ve (çek her kim tarafından ibraz edilirse edilsin verilen ödeme yasağına ilişkin) tedbir kararının ona karşı hüküm ifade edeceği-
Sanığın ciranta olarak borçlu sıfatıyla hakkında yapılan takip esnasında alınan taahhütnamede takip çıkışına %10 oranında çek tazminatı dahil edilerek vekâlet ücreti, tahsil harcı, işleyen ve işleyecek faiz hesabı yapılmış olduğu anlaşılmakla, kanun hükmünde yer almayan cirantaların çek tazminatından sorumlu olmayacağı gözetilmeksizin itirazın kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği-
Alonj, arka yüzünde yer kalmadığı zaman yapılacak işlemler için bono, çek veya poliçeye eklenen kağıt parçası olup, alonj üstüne yapılacak işlemlerin hukuki açıdan senet üzerinde yapılan işlemlerle aynı hükümlere tâbi olduğu- Alonj üzerine yazılan ibraz şerhinin geçerli olduğu-
Blokenin kaldırılması ve hesapta bulunan paranın ödenmesi istemine ilişkin davada, çekte rehin cirosu caiz olmayıp, rehin veya bunun sonucunu elde etmeye yönelik olarak teminat amacıyla çekin ciro ile elde edilmesi halinde çeki devir alan kişinin çeke dayalı hakları kullanamayacağından davalı tarafın meşru hamil olmaksızın davacı hesabına bloke koyduğunun anlaşılması karşısında davanın reddine karar verilemeyeceği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • kayıt gösteriliyor