İİK.nun 82/4. maddesine göre çiftçi olan borçluya tanınmış olan haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkının, onun şahsına sıkı sıkıya bağlı olduğu, bu nedenle haczedilmezlik şikayetinin yargılaması sırasında, şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdüremeyecekleri-
Bir meskenin borçlunun haline münasip olup olmadığının haciz anındaki sosyal durumuna ve ailesinin ihtiyaçlarına göre belirleneceği, mahkemece “borçlunun haline münasip evi kaç liraya alabileceğinin, bilirkişiden rapor alınarak tespit edilmesinden sonra, tespit edilen bu miktarın, evin değerinden az ise evin satılarak borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanının alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına” karar verilmesi gerekeceği-
Haciz yazısını alan bankanın, bu haciz yazısına karşı “mevduat üzerinde kendisinin rehin ve hapis hakkı olduğunu” ileri sürmesinin istihkak iddiası niteliğinde olduğu ve bu durumda icra müdürünün İİK.nun 99. maddesindeki kurallara göre işlem yapması gerekeceği-
İİK.nun 82/4 maddesinde sözü geçen “aile” tabirine şikayetçinin kanunen geçindirmekle yükümlü olduğu kimselerin de dahil olacağı ve haczi mümkün olmayan araziyi tespit ederken, bu arazinin böyle bir ailenin geçimi için ne denli zaruri olup olmadığı hususunun gözönünde bulundurulması gerekeceği-
Haczedilmezlik şikayetinin bağlı olduğu 7 günlük sürenin, şikayet edenin, şikayet konusu işlemi öğrendiği tarihten itibaren başlayacağı, şikayet konusu işlem ilgiliye tebliğ edilmişse, şikayet süresinin tebliğ tarihinden itibaren başlayacağı, kural olarak haciz sırasında bulunmayan borçlunun kendisine İİK.nun 102.maddesine göre bildiri gönderilerek hacizden haberdar edilmesi gerekeceği; hacizden haricen haberdar olunsa dahi, daha sonra takip dosyasında borçluya “103 haciz davet evrakı” tebliği halinde bu tebliğ ile borçlunun yeni bir hak kazanacağı ve haczedilmezlik şikayetinin İİK.nu 103 ‘e göre yapılan tebliğ ile başlayacağı-
Borçlunun daha önce üzerinde ipotek kurduğu taşınmaz hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için, ipoteğin; mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekeceği (Borçlunun; serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin daha sonra aynı yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engelleyeceği)–
İİK. nun 96 vd. maddelerinde düzenlenmiş olan istihkak iddiasına ilişkin hükümlerin “taşınır mallar” için uygulanacağı, “taşınmaz” üzerine konulan haczin kaldırılması için icra mahkemesine yapılacak başvurunun “şikayet” niteliğinde olduğu ve “istihkak davası” na konu olamayacağı- Takip borçlusunun borcundan dolayı tapu sicilinde 3. kişi adına kayıtlı bulunan bir taşınmazın haczedilmesi halinde 3. kişinin süresiz şikayet yolu ile icra mahkemesinden, bu haczin kaldırılmasını isteyebileceği-
İİK. nun 82/12. maddesinde yazılı istisnanın, alacağın bizzat evin bedelinden kaynaklanması halinde uygulanabileceği-