İhaleye konu taşınmazın, satış vaadi sözleşmesine dayanılarak borçlu adına kayıtlı payın iptali ile üçüncü kişi adına tapuya tesciline karar verildiği, alacaklı vekilinin açtıkları davayla, üçüncü kşiye satış vaadi sözleşmesi yoluyla yapılan tasarrufun iptali ile alacaklıya haciz ve satış isteme yetkisi verildiği, anılan taşınmazın satışını bu yetkiye dayanarak istediği, tasarrufun iptali davası açmayan alacaklının ise alacağa mahsuben ihaleye katılamayacağı, iptal davası açan alacaklının İİK. 'nun 133. maddesinin uygulanması gerektiği yönündeki şikayetlerinin kesinleştiği- İcra mahkemesi kararları kesin hüküm niteliğinde değil ise de, kesinleşen bir icra mahkemesi kararının, aynı konudaki diğer bir icra mahkemesi kararına karşı takip hukuku açısından kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı-
Mahkemece "kısa karar"da şikayetin kabulü ile davacılar adına kayıtlı taşınmaz kaydı üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verildiği halde "gerekçeli karar"da yalnızca bir tane davacının adına kayıtlı taşınmazdaki haczin kaldırılmasının, kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratacağı-
Kural olarak, icra mahkemesi kararlarının “kesin hüküm” teşkil etmedikleri, tarafları ve konuları aynı olan kararların, kesinleşmesi koşuluyla, birbirlerine karşı (önceki kararın sonrakine karşı) “kesin hüküm” teşkil edeceği-
Mahkemece, borçlu şirkete temsil ve ilzama yetkili kişilerin kimler olduğunun, bu şahısların şirketi münferit yetki ile mi, yoksa müşterek yetki ile mi temsil ettikleri hususu ticaret sicilinden araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
İlamda yer alan avukatlık ücretinin ancak asil adına takibe konulabileceği; vekil vasıtasıyla vekalet ücretinin takibe konulması halinde, İİK’nun 138. maddesi uyarınca icra müdürlüğünce ayrıca icra vekalet ücreti de takdir edilmesi gerekeceği-
İhalenin feshi davalarında “nisbi” değil “maktu” vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
“Kısa karar” ile “gerekçeli karar” arasında çelişki yaratılmış olması halinde icra mahkemesince -10.04.1992 T. ve 7/4 sayılı İçt. Bir. K. uyarınca- çelişkinin giderilmesi ve verilen önceki kararla bağlı olunmaksızın yeni bir karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun, ödemesi gereken borcu ödemeyerek kendi kusuru ile hakkında takip yapılmasına sebebiyet verdiğinden, takiple ilgili olarak icra vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekeceği-
İstem aynı sebepten reddolunduğuna göre tek bir ücreti vekalete karar verilmesi yerine davalıların ayrı ayrı ücreti vekalete mahkum edilmelerinin isabetsiz olduğu-