İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde borçlu ve ipotek verenin sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumlu olması gerektiğinden, taşınmazın ipotekli olarak devredilmesi halinde de, ipoteği devralanın borçtan şahsen sorumlu değil ise, sorumluluğunun da taşınmazın değeri ile sınırlı olacağı-
İpotek akit tablosunda yer alan '...taşınmazın tamamını şirketin bankalardan kullanacağı kredilere ... Fonu AŞ tarafından verilen ve verilecek kefaletin teminatını teşkil etmek üzere .... TL akti faizli ve ekteki oniki maddeden ibaret şartlar dahilinde ipotek ettiği...' şeklindeki açıklamalar sebebiyle ipoteğin İİK'nun 150/ı maddesinde belirtildiği şekilde borçlu cari hesap veya kısa, orta ve uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakti veya gayrinakti bir krediyi kullandıran banka tarafından ibraz edilmediği, borçluya kredi kullandıracak kredi kuruluşuna garanti veren alacaklı fon tarafından alınan ipotek takip konusu yapıldığı anlaşıldığından, İİK'nun 150/ı koşullarını taşıyan limit ipoteği olmadığı gibi, İİK'nun 149 maddesinde düzenlenen karz ipoteğinin varlığından da söz edilemeyeceğinden, borçlunun kullandığı krediler nedeniyle borcunun bulunup bulunmadığı, miktarı, yapılan kefalet sözleşmesi kapsamında muaccel olup olmadığı hususlarının yargılamayı gerektireceği ve bu nedenle, anılan maddelere dayanılarak alacağın ilamlı icra yoluyla tahsilinin mümkün olmadığı, sınırlı yetkili icra mahkemesince takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Üst sınır ipoteğinde, ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının bu limiti aşmasının mümkün olmadığı, ipoteğin üst sınır ipoteği olması halinde borçlunun sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumlu olacağı-
İpotek akit tablosunda fekki bildirilinceye kadar (FBK) faizsiz kesin borç ipoteği tesis edilmiş olduğu anlaşılmakla, borçlu tarafa alacaklı tarafından düzenlenen ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren muaccel olduğunun ve bu temerrüt tarihinden itibaren faizin başlayacağının kabulü gerekeceği; işlemiş faizin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren takip tarihine kadar verilebileceği -
İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde borçlu ve ipotek verenin sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumlu olması gerektiğinden, taşınmazın ipotekli olarak devredilmesi halinde de, ipoteği devralanın borçtan şahsen sorumlu değil ise, sorumluluğunun da taşınmazın değeri ile sınırlı olacağı, taşınmazın ipotek limitinin altında satılması halinde de satış bedelinin ödenmesiyle takipteki sorumluluğunun sona ereceği-
TMK. mad. 875'e göre ipoteğin anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına altına aldığı; ipoteğin terkini istemiyle açılan davada, davalılar ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yaptıklarını savunmamış olduğundan, mevcut ipoteğin anaparanın dışında ipoteğin kurulduğu tarihten itibaren yirmi ay sonrasından dava tarihine kadar olan günler için temerrüt faizi alacağını kapsayacağı, mahkemece, davalıların bugünkü para birimine göre isteyebileceği asıl alacağın tutarı ile temerrüt faizi tutarı toplamı olarak bilirkişice hesaplanan ve davacılar tarafından depo edilen paranın davalılara ödenmesine karar vermek suretiyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, bedelsiz olarak kaldırılması suretiyle davanın kabulünün isabetsiz olduğu-
İpotek limitleri aşılarak takip yapıldığı yönündeki şikayet hakkında, mahkemece, olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin bozmayı gerektireceği-
Limit ipoteği akdine dayanılarak alacaklı banka kullandırdığı gayrınakdi kredi (teminat mektubu kullandırılması) nedeniyle doğmuş komisyon ve sigarta pirim alacağı bedelinin tahsili ve mer’i teminat mektubu bedelinin depo edilmesi amacıyla, aldığı ipoteğe istinaden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yaptığı takipte, borçlunun teminat mektuplarının süreli olup süresinde risk gerçekleşmediğinden doğmuş bir borcun bulunmadığı gerekçe yapılarak takibin iptali istemi karşısında, mahkemece bilirkişi vasıtası ile yapılan hesaplamada tesbit edilen nakdi borç için takibin yapılabileceğinin kabulü yerinde ise de, satışla ipotek sona ereceğinden bakiye satış bedeli üzerinde alacaklı bankanın rehin hakkı olduğu gözardı edilerek teminat mektubuyla ilgili depo kararı istemi yönünden takibin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Kısıtlama süresi içerisinde ipoteğin paraya çevrilmesi gerektiğinde, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte uygulayıcı kuruluş tarafından uygun görülmesi halinde taşınmaz bedelleri, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip dosyasına ödenerek arazinin Hazine mülkiyetine geçirilmesi sağlanacağından, icra müdürlüğünce şikayetçi kuruma taşınmaz bedellerinin 7 gün içinde icra dosyasına ödenmesi için muhtıra gönderilmesinin doğru olmadığı-
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatmak isteyen alacaklının taşınmazın bulunduğu yer icra dairesinde takip açabileceği gibi, İİK. mad. 50’nin göndermesi ile HUMK'nun yetkiye ilişkin hükümleri çerçevesinde yetkili olan yerde de takip başlatabileceği-