«Çekin keşide tarihinde tahrifat (değişiklik) bulunduğu» iddiasının «borca itiraz» niteliğinde olmadığı—
Alacaklının icra mahkemesindeki duruşmada, borçlunun itirazını kabul etmiş olmasının, alacaklı aleyhine % 40 -şimdi; % 20- tazminata hükmedilmemesini gerektirmeyeceği—
Borçlunun ibraz ettiği «ödeme belgesi»nin, yargılamaya katılmayan alacaklıya usulen tebliğ edilip isticvap edilmeden, eksik soruşturma ile «borca itiraz» hakkında karar verilemeyeceği—
Borçlu vekilinin «borca itiraz» dilekçesinde, «tebligatın usulsüzlüğü »ne ilişkin bir iddiası bulunması halinde, «borca itiraz»ın süre yönünden reddedilmeden önce bu iddianın araştırılması gerekeceği—
«Borca itiraz»ın incelendiği icra mahkemesindeki duruşmada, tazminat talebi (İİK. 169/VI) için yasada bir süre öngörülmediği için, duruşmanın her aşamasında taraflarca talep edilebileceği—
Kendisine «özel yetki» verilmediği sürece, vekilin vekalet veren adına kambiyo senedi düzenleyemeyeceği (aksi taktirde, düzenlediği senet bedelinden kişisel olarak sorumlu olacağı)—
Temsilen imzalanmış senede dayalı takiplerde; «temsil yetkisi» yönünden borca itiraz edilmiş olması halinde, icra mahkemesince «keşide tarihi itibariyle kimlerin borçluyu temsil yetkisine sahip olduğu hususunun Ticaret Sicilinden sorularak, alınacak cevabı göre uyuşmazlığın çözümlenmesi (bu konunun, şirket ana sözleşmesi ile ticaret sicilindeki kayıtlar esas alınarak araştırılması) gerekeceği—
İcra mahkemesinin (tetkik merciinin), süresinde yapılmış bir şikayet olmadan kendiliğinden «ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmiş olduğunu» dikkate alamayacağı–
Tefhim edilen «kısa kararda hükmedilmemiş olan tazminata «gerekçeli karar»da hükmedilemeyeceği—
Senet üzerinde (arkasında) yer alan «bu senet teminat senedidir» sözcüklerinin tek başına, o senedin teminat senedi olduğunu (sayıldığını) göstermeyeceği, hangi işin teminatı olduğunun senet üzerinde (arkasında) veya ayrı bir belgede (sözleşmede, protokolde) ayrıca açıklanmış olması gerektiği—