Borçlunun “borca itirazı” üzerine icra mahkemesince takip muvakkaten durdurulmuş ise itirazın reddi halinde borçlu aleyhine takip konusu alacağın % 40’dan (şimdi; %20'den) aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilebileceği (takip muvakkaten durdurulmamışsa böyle bir tazminata hükmedilemeyeceği)-
Borçlunun borca itirazının “esasa ilişkin sebeplerle kabulü halinde”, mahkemece kötüniyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklının, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği-
“Takip konusu senetlerin/çeklerin kambiyo senedi niteliğinde bulunmadığı” ya da “alacaklının bu senetlere/çeklere dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamayacağı” saptansa dahi, takip borçlusunun borcu kabul edip ödeme iddiasında bulunması (yani; takip konusu borcu kısmen ya da tamamen ödemiş olduğunu belirtmiş olması) halinde, icra mahkemesince -İİK.170/a-II uyarınca- “takibin iptaline” karar verilemeyeceği-
Süresi içinde “ödeme itirazı”nda bulunarak takibe itiraz eden ve itiraz dilekçesi ekinde tahsilat makbuzlarını, banka dekontlarını ibraz eden borçlunun ödemelerinin, takip konusu senetlere ilişkin olup olmadığının araştırılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
%20 inkar tazminatına iptal edilen “asıl alacak” üzerinden hükmedilmesi gerekeceği-
Hiçbir alım gücü olmayan 26 TL üzerinde bono düzenlenmesi hayatın olağan akışına uygun düşmediği gibi, bu yöndeki kabul, aşırı şekilcilik olup, ağır hak kaybına neden olacağından, senedin 26.000 TL olarak düzenlendiğinin kabulü gerekeceği (Bu nedenle senet bedelinin rakamla “26.000 TL”, yazı ile “yirmialtı Türk Lirası” şeklinde gösterilmiş olması halinde, alacak miktarının 26.000 TL olduğunun kabulü gerekeceği)-