Yolsuz tescille tapu kaydının iptali istemi-
1. HD. 12.01.2021 T. E: 2018/5005, K: 64-
1. HD. 12.01.2021 T. E: 2018/5010, K: 63-
1. HD. 12.01.2021 T. E: 2018/5002, K: 65-
Dosya içeriği ve toplanan delillere göre, davacı belediyenin maliki olduğu çekişme konusu taşınmazın belediye meclis kararı olmaksızın, kesinleşen mahkeme kararı ile sahteliği sabit olan belediye encümen kararı gereğince davalı kooperatife yapılan satış işlemi hukuken geçersiz olup, bu şekilde oluşan sicil kaydının 4721 sayılı TMK'nın 1025. maddesinde düzenlenen yolsuz tescil niteliğinde olduğu- Davalı kooperatif tarafından taşınmazda adına pay tahsis edilen diğer davalının da, kooperatif üyesi olduğu, yolsuz tescili bilebilecek konumda bulunduğu, böylelikle TMK'nın 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanamayacağına ilişkin kabulünde bir isabetsizliğin bulunmadığı- Hazine, davacı belediye ile aralarında düzenlenen protokol ve buna bağlı ek protokol ile 2942 sayılı Yasanın 30. maddesine göre taşınmazın geldisinin belediyeye satışının uygun görüldüğünü, ancak belediyenin, yaptığı imar uygulaması sonucu oluşan çekişme konusu taşınmazı, protokol hükümlerine ve devir amacına aykırı olarak davalı kooperatife devrettiğini, tahsis amacına aykırı hareket ettiğini ileri sürerek adına iptal - tescil isteğiyle davaya asli müdahil olarak katılmış ise de, Hazine’nin protokol uyarınca taşınmazını devredip taşınmazı ile hukuki bağını kopardığı gözetildiğinde, çekişmeli taşınmazın sahte belediye encümen kararına dayalı olarak satış suretiyle davalı kooperatife devredilmesinin, davacı belediyenin protokolde öngörülen amaç dışına çıkarak tasarrufta bulunduğu şeklinde değerlendirilemeyeceği, sahtecilik eylemi belediyenin tasarrufu olmayıp kurumda yer alan kişilerin sahtecilik eylemlerinin kurumların hukuki durumlarını etkilemeyeceği-
Tapu müdürlüğünün müzekkere cevabında, dava konusu taşınmazda bulunan 6 ve 7 no’lu bağımsız bölümlerin, 17.10.2016 tarihinde kat irtifakının terkin edilmesiyle ortak mülkiyete dönüştüğünün, 08.11.2016 tarihinde tevhit edilerek 41 ada 53 parselin oluştuğunun bildirildiği ve gönderilen tapu kaydına göre; 41 ada 53 parsel sayılı arsa vasıflı taşınmazın 42650/2346057 payının davalı şirket adına 08.11.2016 tarihli tevhit işlemiyle tescil edildiğinin anlaşılması karşısında, sözü edilen tapu müdürlüğü yazısı esas alınarak dava konusu 6 ve 7 no’lu bağımsız bölümlerin terkin edilip edilmediğinin ve son durumunun tapu kayıtları getirtilmek suretiyle incelenerek, dava konusu 6 ve 7 no’lu bağımsız bölümlerin arsa payının, davalı adına oluşan paya yansıma oranı tespit edildikten sonra bu miktar üzerinden iptal ve tescile karar verilmesi gerektiği-
Kanunu önalım hakkından söz edebilmek için paylı mülkiyet hükümlerine tabi bir taşınmazdaki payın üçüncü kişiye satılmasının gerektiği- Arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereği gerçekleştirilen pay devirlerinde önalım hakkının varlığından söz edilemeyeceği- 
Somut uyuşmazlık bakımından, davalı tarafça davaya konu taşınmaz satışı işleminin muvazaalı olmadığı, gerçek bir satış olduğu ileri sürülmüş ise de; taşınmazın satış bedeli ile keşfen belirlenen gerçek bedeli arasındaki fahiş fark dikkate alındığında satış işleminin muvazaalı olduğu-
İnançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği- Kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak (bilinen bir adresi yok ise adres kayıt sistemindeki adresi esas alınarak) Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa adres kayıt sistemindeki adresine buna ilişkin şerh de düşülerek 21/2. madde uyarınca tebligat yapılması gerekeceği-
Cebri ihalenin usulsüzlüğünden bahisle feshi istenebileceği gibi, ihale sonucu edinilen mülkiyete dayalı tescilin yolsuz olduğu ileri sürülerek tapu iptal ve tescil davası açılmasına da yasal bir engel bulunmadığı-