Davacı yanca davaya konu takip dışında ayrıca hem ............... İcra Müdürlüğünün ............. E. sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip, ............... İcra Müdürlüğünün .................. E. sayılı dosyasında ise ticari işletme kapsamında taşınır rehinin paraya çevrilmesi yoluyla tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla iki ayrı takip daha yapıldığı, davalı asıl borçlu lehine verilen ipotek ve taşınır rehin bedelinin dosya kapsamına göre davacı yanın alacağından fazla olduğundan 2004 sayılı Kanun'un 45 inci maddesi gereğince alacak rehinle ipotek teminat altına alındığından davalı asıl borçlu şirket yönünden açılan davanın reddine yönelik ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu, öte yandan davacı yanca, akdi faizin %36, temerrüt faizinin ise %72 olduğu iddia edilmiş ise de, davacı yanca genel kredi sözleşmesi kapsamında taraflarca kararlaştırılan akdi faizin %36 olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi belgenin dosyaya kazandırılmadığı, ilk derece mahkemesince hem Merkez Bankasına yazılan yazıya göre temerrüt tarihi itibariyle genel kredi sözleşmesinin tarafı olan bankanın fiilen uyguladığı akdi faiz oranının %24 olduğu, sözleşme hükümlerine göre temerrüt faizinin de uygulanan akdi faizin %100'ünün eklenmesi sonucu %48 olacağından bankacı bilirkişi tarafından dosyaya sunulan ek raporda da bu oranlar üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle davacı yanın takip tarihi itibariyle alacağının tespit edildiği ve davalılardan ............. Gıda ...Şirketi yönünden de .............. tarihli kefaletname dikkate alınmak suretiyle hesaplama yapıldığından davacı yanın bu kısma yönelik istinafının da yerinde olmadığı-
İİK’nın 45’inci madde hükmü kamu düzenine ilişkin olup rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte önce rehinli malın satılması ile alacak karşılanmadığı taktirde, alacaklının, İİK'nın 152. maddesi uyarınca kesin rehin açığı belgesi alarak borçlunun sıfatına göre iflas yada haciz yolu ile takip yapması gerekeceği- Rehin açığı belgesinin, alacaklının rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yaptığını ve fakat alacağını kısmen veya tamamen alamadığını ispat eden bir belge niteliğinde olduğu-
Müteselsil kefil, kendi kefaletinin teminatı olarak ipotek vermiş ise asıl borçlu konumuna geleceğinden İİK'nın 45. maddesi uyarınca önce rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmadığını şikayet konusu yapabileceği-
Davalıların, genel kredi sözleşmesinin kefalet kısmındaki kefalet türünün kendi el yazıları ile yazılması gereken kısımlarında "müteselsil" ibarenin yer almaması sebebi ile kefilliklerinin "adi kefalet" olduğunun kabulü gerektiği- Bölge Adliye Mahkemesince "kefalet türü kısmında 'müteselsil' ibaresi yazılı olmasa da, TTK m. 7'de düzenlenen 'teselsül karinesi' gereği, ticari borçlara verilen kefaletlerde el yazısı ile müteselsil kefil olunduğuna dair ayrıca ve açıkça bu hususun yazılı olmasının aranmayacağı" gerekçesinin isabetli olmadığı-
Borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile, elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılması hâlinde borçlunun şikâyet yolu ile icra mahkemesine başvurarak aleyhine başlatılan ikinci takibin iptalini isteyebileceği, somut olayda, borçlular tarafından şikayet dilekçesinde belirtilen takiplerde şikayetçi borçlulardan ............ ve ............ hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, diğer şikayetçi borçlu ........... hakkında başlatılmış ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip bulunmadığı, bu nedenle şikayetçi ........... yönünden şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun şikayet dilekçesinde, İİK'nın 45. maddesi gereğince de takibin iptali talep edildiği halde, mahkemece bu konuda bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı görüldüğünden, mahkemece, 6100 sayılı HMK'nun 297/2. maddesi gözetilmek suretiyle, borçlunun İİK'nın 45. maddesi gereğince takibin iptali şikayetinin de incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, anılan konuda bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın ve olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılması hâlinde borçlunun şikâyet yolu ile icra mahkemesine başvurarak aleyhine başlatılan ikinci takibin iptalini isteyebileceği- İlk olarak başlatılan kambiyo takibinin açılmamış sayılmasına kesinleşmiş mahkeme kararı ile karar verilmiş olduğundan şikayetçilerin istinaf dilekçesindeki sair iddiaları incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Her iki takibe konu alacağın kredi sözleşmesinden kaynaklandığı çekişmesiz olup, alacağın ipotekle temin edilen kısmı ipotek limiti olan ............. TL olup, bu miktar yönünden yapılan kambiyo senedine dayalı takibin, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip karşısında mükerrer (derdest) olduğundan ve takibin bu miktar kadar kısmının iptali gerekmekte iken takibin tümden iptali şeklinde yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Gerek ilk derece mahkemesi gerekse bölge adliye mahkemesince, borçlu şirketin borcunun tamamının rehinle karşılanamayacağının sabit durumda olduğu gerekçesi ile borçlu hakkında genel haciz yolu ile takip yapılmasına engel bir durumun bulunmadığına hükmedilmiş ise de, icra dosyalarının incelenmesi neticesinde genel haciz yoluyla başlatılan takipte toplam alacak miktarının ............. TL olduğunun görüldüğü, İİK. 45/1 maddesine göre bu alacağın rehinle karşılanan kısmı için sadece rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılabileceği, genel haciz yolu ile takip yapılamayacağı, ancak, aynı alacağı temin için verilen ipotekler limit ipoteği olduğundan, limit ipotekleri toplamından fazla ipotekle temin edilmeyen alacak kısmı için genel haciz yolu ile takip yapılabileceği, o halde mahkemece, genel haciz yolu ile takibe konu alacakla ilgili olarak verilen limit ipoteği toplamının tespiti ile bu miktar kadar takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, alacağın rehinle karşılanamayacağının belirgin olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine şeklinde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Alacaklı tarafından şikayetçi asıl borçlu hakkında, 03.07.2019 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığının, aynı alacaklı tarafından, şikayetçi borçlu hakkında 04.07.2019 tarihinde ise tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığının, alacaklının aşamalardaki beyanları gereğince takip dosyasına konu alacağın aynı borç ilişkisinden kaynaklandığının, alacaklının temyiz dilekçesi ekinde sunduğu ......... Aile Mahkemesinin kararı ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin dayanağı olan ipoteğin kaldırıldığının, kararın istinaf ve Yargıtay aşamasından geçerek kesinleştiğinin görüldüğü, alacağın hem rehin ile teminat altına alındığı hem de kambiyo senedine bağlandığı alacaklar bakımından Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunca verilen içtihadı birleştirilen kararında derdestlik ve hukuki yararın takip şartı olduğu ilkesinin kabul edildiği, yargılama sırasında ilk olarak başlatılan ipotekli takibe konu ipoteğin kaldırıldığı anlaşıldığından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibin sona erip ermediği incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-