İcra hukukunda şikayet sebebe bağlı olup, net bir şekilde yapılmalıdır. Kural olarak yorum yoluyla genişletilemeyeceği- Bölge Adliye Mahkemesince yapılan değerlendirme sonucunda şikayetçi borçlu şirket yönünden şikayet dilekçesinde "mükerrerlik şikayeti" iddiası bulunmadığı halde varmış gibi değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesinin hatalı olduğu-
Somut olayda, takibe konu gayrimenkullerin (07.09.2020 tarihinde) yapılan ihaleler sonucunda alacağa mahsuben alacaklıya ihale edilip ihalelerin kesinleştiği ve alacaklı lehine tescil işlemlerinin yapılması için müzekkere yazıldığı görüldüğünden, İlk Derece Mahkemesince, takip sonuçlandıktan sonra 06.10.2023 tarihinde şikayet yoluna başvurduğundan, bu durumda o takibe ilişkin bir işleme karşı gerek süreli gerekse de süresiz şikayet yoluna başvurulamayacağı-
İpoteğin kredi borçluları .. Ltd.Şti.'nin (ve dava dışı diğer şirketlerin) borçlarının teminatı olarak tesis edildiği, bilahare ipotek tesisinden sonra taşınmaz maliklerinden olan kişiye ait bölümün takip tarihinden önce şikayetçi borçluya satılarak devredildiği, TMK'nın 887. maddesine göre muacceliyet ihtarı yerine geçecek olan hesap kat ihtarnamelerinin taşınmazı ipotek yükü ile devralan şikayetçi borçluya ayrı ayrı tebliğ edildiği, buna göre, ipotek asıl kredi borçlusu şirketlerin borçlarının teminatı olarak tesis edilmiş olup, ayrıca taşınmazı ipotek yükü ile devralanın kefaletten kaynaklanan borçlarının teminatını oluşturmadığı- Diğer taraftan, asıl kredi borçlularından A.Ş.'ye gönderilen ihtarnamenin takip tarihinden önce; ve yine diğer ihtarnamenin ..Ltd.Şti.'ne takip tarihinden önce tebliğ edildiği ve sonuçsuz kaldığı- Takip dayanağı kredi sözleşmesi içeriğinde kefaletin müteselsil olduğunun yazılmasına ve ipoteğin müteselsil kefilin kefalet borcunun teminatı olarak tesis edilmediğinin anlaşılmasına göre müteselsil kefil olan borçlu hakkında ayrıca genel haciz yolu ile takip de yapılabileceği- Kredi sözleşmesine dayanılarak kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olan borçlu hakkında, genel haciz yolu ile ilamsız takiplerinin yanı sıra, maliki olduğu ipotekli taşınmazın paraya çevrilmesine yönelik ilamlı icra takibi yapılması da mümkün olduğundan, mükerrer takip şikayetinin reddi gerektiği-
Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değerin kesinlik sınırını geçmediği-
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmadan, genel haciz yoluyla takip yapılamayacağı gerekçesiyle takibin ipotekle teminat altına alınan 375.681,50 TL’lik kısmı yönünden iptali talebi- Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değerin kesinlik sınırını geçmediği-
Uyuşmazlık konusu değerin, yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti olmadığı-
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmadan, genel haciz yoluyla takip yapılamayacağı gerekçesiyle takibin iptali talebi- Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değerin, yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği-
Takip tarihi itibariyle harca esas değeri 76.618,73 TL olan alacağın tahsili amacıyla başlatılan Örnek 7 takipte, İİK'nın 45. maddesi gereğince öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmadan, genel haciz yoluyla takip yapılamayacağı gerekçesiyle takibin iptali talebi- Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değerin, yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği-
Davalının taşınmazı üzerinde davalı bankaya vermiş olduğu ipoteğin dava dışı kredi lehtarı şirketin borcuna kefaletini kapsayıp kapsamadığı-
Her ne kadar İİK.'nun 167. maddesi hükmü uyarınca borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile, elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de, alacaklının tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olması halinde aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapamayacağı, aksi halde aynı alacak için aynı borçluya karşı derdest bir icra takibi var iken mükerrer olarak ikinci bir takibin yapılmasının söz konusu olacağı, bu hususun kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayete tabi olduğu, o halde, tercih hakkının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yönünden kullanılması sebebiyle, daha sonra başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinin iptaline karar verilmesi yönündeki İlk Derece Mahkemesi kararı sonucu itibarı ile yerinde olup gerekçede hata edildiği, Bölge Adliye Mahkemesince; daha sonra başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-