İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmadan, genel haciz yoluyla takip yapılamayacağı gerekçesiyle takibin ipotekle teminat altına alınan 375.681,50 TL’lik kısmı yönünden iptali talebi- Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değerin kesinlik sınırını geçmediği-
Uyuşmazlık konusu değerin, yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti olmadığı-
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmadan, genel haciz yoluyla takip yapılamayacağı gerekçesiyle takibin iptali talebi- Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değerin, yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği-
Takip tarihi itibariyle harca esas değeri 76.618,73 TL olan alacağın tahsili amacıyla başlatılan Örnek 7 takipte, İİK'nın 45. maddesi gereğince öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmadan, genel haciz yoluyla takip yapılamayacağı gerekçesiyle takibin iptali talebi- Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değerin, yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği-
Davalının taşınmazı üzerinde davalı bankaya vermiş olduğu ipoteğin dava dışı kredi lehtarı şirketin borcuna kefaletini kapsayıp kapsamadığı-
Her ne kadar İİK.'nun 167. maddesi hükmü uyarınca borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile, elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de, alacaklının tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olması halinde aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapamayacağı, aksi halde aynı alacak için aynı borçluya karşı derdest bir icra takibi var iken mükerrer olarak ikinci bir takibin yapılmasının söz konusu olacağı, bu hususun kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayete tabi olduğu, o halde, tercih hakkının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yönünden kullanılması sebebiyle, daha sonra başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinin iptaline karar verilmesi yönündeki İlk Derece Mahkemesi kararı sonucu itibarı ile yerinde olup gerekçede hata edildiği, Bölge Adliye Mahkemesince; daha sonra başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Davacı yanca davaya konu takip dışında ayrıca hem ............... İcra Müdürlüğünün ............. E. sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip, ............... İcra Müdürlüğünün .................. E. sayılı dosyasında ise ticari işletme kapsamında taşınır rehinin paraya çevrilmesi yoluyla tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla iki ayrı takip daha yapıldığı, davalı asıl borçlu lehine verilen ipotek ve taşınır rehin bedelinin dosya kapsamına göre davacı yanın alacağından fazla olduğundan 2004 sayılı Kanun'un 45 inci maddesi gereğince alacak rehinle ipotek teminat altına alındığından davalı asıl borçlu şirket yönünden açılan davanın reddine yönelik ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu, öte yandan davacı yanca, akdi faizin %36, temerrüt faizinin ise %72 olduğu iddia edilmiş ise de, davacı yanca genel kredi sözleşmesi kapsamında taraflarca kararlaştırılan akdi faizin %36 olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi belgenin dosyaya kazandırılmadığı, ilk derece mahkemesince hem Merkez Bankasına yazılan yazıya göre temerrüt tarihi itibariyle genel kredi sözleşmesinin tarafı olan bankanın fiilen uyguladığı akdi faiz oranının %24 olduğu, sözleşme hükümlerine göre temerrüt faizinin de uygulanan akdi faizin %100'ünün eklenmesi sonucu %48 olacağından bankacı bilirkişi tarafından dosyaya sunulan ek raporda da bu oranlar üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle davacı yanın takip tarihi itibariyle alacağının tespit edildiği ve davalılardan ............. Gıda ...Şirketi yönünden de .............. tarihli kefaletname dikkate alınmak suretiyle hesaplama yapıldığından davacı yanın bu kısma yönelik istinafının da yerinde olmadığı-
İİK’nın 45’inci madde hükmü kamu düzenine ilişkin olup rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte önce rehinli malın satılması ile alacak karşılanmadığı taktirde, alacaklının, İİK'nın 152. maddesi uyarınca kesin rehin açığı belgesi alarak borçlunun sıfatına göre iflas yada haciz yolu ile takip yapması gerekeceği- Rehin açığı belgesinin, alacaklının rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yaptığını ve fakat alacağını kısmen veya tamamen alamadığını ispat eden bir belge niteliğinde olduğu-
Müteselsil kefil, kendi kefaletinin teminatı olarak ipotek vermiş ise asıl borçlu konumuna geleceğinden İİK'nın 45. maddesi uyarınca önce rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmadığını şikayet konusu yapabileceği-