Düğün merasimi kapsamında çekilen kamera kayıtlarının bozuk olmasından dolayı ayıplı hizmet sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkin davada, davalıların sözleşmeye aykırı olarak, gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek düğünün görüntülerinin kaydını sağlayamadıkları sabit olup, nikah, düğün gibi özel öneme sahip, insan hayatında genellikle bir kez yaşanan telafisi mümkün olmayan, önemli günlerin belgelenememiş olmasının, gelin ve damat, hatta yakınları için yaşam boyu üzüntü kaynağı olacağı tartışmasız olduğundan davacılar yararına takdir olunan "1.000,00'er TL" manevi tazminatın az olduğu-
Alacaklı olarak istenilen bedelin bir bölümünün davacının kendi çalıştırdığı işçi ve vasıta giderlerine, bir başka deyişle genel idare giderlerine ilişkin olduğu anlaşıldığı, haksız fiil nedeniyle kural olarak gerçek zarar talep edilebileceğinden, dava konusu hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutulup, araç temin edilerek harcama yapıldığının kabulü ile işçilik ve araç giderlerine ilişkin zararlarına da hükmedilmesi doğru olmayacağı- Dava konusu taşınmaz üzerinde davalı şirket tarafından Belediye Başkanlığı'ndan alınan yapı ruhsatı ile inşaata başlanmasının mümkün olup olmadığı, ruhsatın alınması aşamasında ruhsatın ve projenin onay aşamasının bulunup bulunmadığının araştırılması ve sonucuna göre yeni bir bilirkişi heyetine tevdi ile tarafların kusur durumuna ilişkin olarak alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki dava konusu olayın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un aradığı anlamda bir tüketici işlemi olmadığı, tüketici mahkemesinin görev alanına giren bir uyuşmazlıktan bahsedilemeyeceği-
Bilirkişi raporları arasındaki çelişkilerin giderilmesi gerektiği- Santral kaynaklı bir zararın doğduğu bilirkişi incelemeleriyle tespiti ile; zarar hesaplanırken, brüt gelirden üretim giderleri çıkartılarak net gelir belirlenmeli ve hangi yıla ilişkin ürün zararı isteniyorsa o yıla ilişkin veriler esas alınacağı-
Taşınmazlarda santrallerden kaynaklı bir zarar doğup doğmadığı tereddüte yer vermeyecek şekilde tespitinin yapılması gerektiği- Raporlar arasındaki çelişkiler nedenleri izah edilerek, Mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli, gerekçeli bir bilirkişi raporu düzenlendiğinde santral kaynaklı bir zarar doğduğu sonucuna varılması halinde zarar hesaplaması yapılırken, brüt gelirden üretim giderleri çıkartılarak net gelir belirlenerek hangi yıla ilişkin ürün zararı isteniyorsa o yıla ilişkin veriler esas alınacağı-.
Davaya konu olayla ilgili hazırlanmış olan raporlar arasındaki çelişkiler nedenleri izah edilerek giderilerek, Mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli, gerekçeli bir bilirkişi raporu hazırlanması gerektiği- Yapılacak incelemeler sonucunda santral kaynaklı bir zarar doğduğu sonucuna varılması halinde ise; dava tarihindeki veriler esas alınarak tazminat hesaplaması yapılacağı-
Hükme esas alınan heyet raporunda hesaplama dışında bırakılan yedi parsel yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği- Davaya konu taşınmazlarda santrallerden kaynaklı bir zarar doğup doğmadığı tereddüte yer vermeyecek şekilde tespit edilip, raporlar arasındaki çelişkiler giderilmeli ve Mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli, gerekçeli bir bilirkişi raporu hazırlanmasının gerektiği-