Talep, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ihtiyati hacze ilişkin olup, kredi sözleşmesinde yer alan ikametgah hükmü nazara alınmadan, dahası hesap kat ihtarından aleyhine ihtiyati haciz istenen asıl borçlu şirketin ilk gösterilen adresine çıkartılan tebligatın tebliğ edildiği bildirildiği halde, bu hususa ilişkin tebliğ şerhi değerlendirilmeden; asıl borçluya çıkartılan ihtarın bu suretle sonuçsuz kalıp kalmadığı belirlenmeden müteselsil kefiller yönünden talebin reddine karar verilemeyeceği
Mahkemece; "incelenen poliçenin bütününden ihtiyati haciz talep edenin poliçedeki muafiyet gerekçesiyle yaptığı ödemenin koşullarının ve muacceliyetin tespit olunamadığı, 1/3 muafiyet hükmü sabit olsa bile poliçenin tamamı yönünden değerlendirme yapılamayacağı, ihtiyati hacze konu alacağın istenebilme koşullarının ve tutarının yargılamaya muhtaç olduğu, TTK'nın 1362. maddesi koşullarının gerçekleşmediği" gerekçesiyle "talebin reddine" karar verilmesi gerektiği-
İhtiyati haciz istemine konu çekte, ihtiyati haciz talep eden temlik cirosuyla hamil olup, çeki rehin cirosuyla aldığına dair bir beyanı da bulunmadığından ve çek üzerinde rehin cirosu da olmadığından, mahkemece "İİK'nın 257. maddesindeki ihtiyati haciz şartlarının oluştuğu" nazara alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerektiği-
Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğü olay tarihi itibariyle muaccel hale geleceği- İhtiyati hacizde yakın ispat koşulu gerçekleşmiş olup ihtiyati haciz talebinin incelenmesi gerekirken, yerel mahkemece, davacının isteği ile ilgili niteleme ve hukuki tavsifte yanılgıya düşülerek ihtiyati tedbir koşullarının tartışılması ve ihtiyati haciz talebiyle ilgili olarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken; ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
İhtiyati haciz kararına konu iki adet bono üzerinde "devir teminat senedidir" şerhi bulunması ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmadığı-
İİK'nın 257. maddesine göre, ihtiyati haciz istenebilmesi için alacağın vadesinin gelmesi ve rehinle temin edilmemiş olması yeterli olup, tam ispat gerekmeyip yaklaşık ispatın yeterli olduğu- Somut olayda, alacaklı banka vekili tarafından sunulan kat ihtarı ve kredi sözleşmesi kapsamı itibarı ile borçluların nakdi kredi sözleşmesi müteselsil borçlu ve kefili sıfatlarının bulunduğu ve hesabın alacaklı banka tarafından kat edildiği anlaşıldığından, mahkemece, "alacaklı yönünden ihtiyati haciz isteme koşullarının oluştuğu" göz önüne alınarak sonuca gidilmesi gerekeceği-
6102 sayılı TTK'nın 730. maddesi hükmü gereğince, yetkili hamilin cirantalara, bunlar lehine aval verenlere ve bunların yetkisiz temsilcilerine karşı ihtiyati haciz isteyebilmesi için ödememe protestosu çekmiş ve bu protestonun ihtiyati haciz istemine eklenmiş olmasının gerekmesine, alacaklının keşideciye, onun lehine aval verenlere ve bunların yetkisiz temsilcilerine karşı ihtiyati haciz isteyebilmesi için protesto çekmesinin gerekli olmamasına, somut uyuşmazlığa konu bonoda muterizin keşideciye aval veren konumunda bulunması nedeniyle, TTK'nın 730. maddesi uyarınca protestoya gerek olmadığı-
Davacı alacaklı, "davalının kredi borcunu ödemediğini" bildirerek ihtiyati haciz isteminde bulunduğuna göre, İİK'nun 257/I. maddesindeki şartların oluşup oluşmadığını incelenmek suretiyle ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmeyen icra takibi gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Talep dayanağı çekin muhatap bankaya ibraz edildiği ve muhatap banka tarafından çekin üzerine, "İstanbul Asliye 19. Ticaret Mahkemesi tarafından verilen ödeme yasağı nedeniyle ödeme yapılamadığı" şerhi düşüldüğü, bu durumda çekin usulüne uygun ibraz edildiği kabul edilerek, "ihtiyati haciz isteminin kabulüne" karar verilmesi gerektiği-