Çocukların dava süresince baba yanında oldukları, bakımlarının baba tarafından karşılandığı gözetilmeksizin çocuklar için davacı yararına karar tarihinden geçerli olmak üzere tedbir nafakası tayin edilmesinin doğru olmadığı-
Velayet düzenlemesinde asıl olanın çocuğun menfaati olduğu ve bu düzenlemede ana ve baba ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde, çocuğun yararına üstünlük tanınmasının gerekeceği-
İdrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşüne gereken önemin verilmesi iç hukukumuz haline gelmiş BM. Çocuk hakları sözleşmesi ile Avrupa sözleşmesinin gereği olup, bu hükümler gözetildiğinde; çocuğun üstün yararı nedeniyle görüşüne değer verilmemesini gerektirecek bir olumsuz durum belirlenmediğine ve çocuk baba yanında kalmak istediğine göre velayetin davacı-davalı babaya verilmesi gerekeceği-
İdrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınmasının ve görüşlerine gereken önemin verilmesinin gerekeceği-
Davacı tarafından açılan boşanma davası reddedildiğine göre, davacının ayrı yaşamakta ve nafaka talep etmekte haklı sayılamayacağı, bu husus nazara alınmadan davacının kendisiyle ilgili nafaka talebinin reddinin gerekeceği-
Davacı tarafından açılan boşanma davası ile davalının açtığı karşı boşanma davası reddedildiği halde; nihai kararda, tedbir niteliğinde olmayan velayetle ilgili düzenleme yapılması ve kişisel ilişki tesisi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulması gerekeceği-
Ana yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı ve hemen meydana gelecek tehlikelerin varlığı da ispat edilmediği halde ana bakım, şefkatine muhtaç çocuğun TMK.’nun 182. ve 336/2. maddeleri uyarınca babanın velayetine bırakılması halinde hükmün bozulması gerekeceği-
Çocuğun üstün yararını belirlerken, onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gerekeceği, müşterek çocuğun velayet düzenlemesi konusundaki üstün yararının, velayetinin babaya bırakılması şeklinde olacağı-
Kardeşlerin birbirinden ayrılmamasının, çocukların fikri ve ruhi gelişimleri için de yararlarına olacağı-
Tarafların ortak çocuğu karar tarihinde ergin olmadığından çocuğun velayeti hususunda karar verilmek üzere kararın bozulması gerekeceği-