Kambiyo senedi niteliğinde olan “bono”daki hakkın devrinin ancak “ciro” ve “teslim” ile mümkün olabileceği; lehine ciro yapılan kimsenin ciroda gösterilmesine gerek bulunmadığı, cironun sadece imzadan ibaret de olabileceği, bu şekilde yapılan ciroya “beyaz ciro” denildiği-
Takip konusu senetlerin, taraflar arasındaki sözleşmenin teminatı olarak düzenlenmiş olduğunun belirlenmesi halinde, yapılmış olan takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Yasal süresi içinde muhatap bankaya ibraz edilmemiş olan çekin, "adi havale" hükmünde olacağı, ne "kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe" ve ne de "genel haciz yolu ile takibe" konu edilemeyeceği-
İhtiyati haciz kararının infazı sırasında borçlunun ikrarının, takiple birlikte doğacak olan itiraz ve dava hakkını ortadan kaldırmayacağı, hukuken itiraz olanağının elde edilmesinden önce ve icra takip işlemi niteliği taşımayan ihtiyati haczin infazı aşamasında yapılan ikrarın ve buna bağlı kısmi ödeme ile ödeme taahhütlerinin harici ikrar niteliğinde olup, 1086 sayılı HUMK. 236/son gereğince, hâkimin ancak, mahkeme haricindeki ikrarı teyit edecek delil ve emare mevcut ise buna binaen hüküm verebileceği; bu nedenle de borçlunun elindeki senetle birlikte ödeme emrinin tebliği ile doğan imzaya itiraz ve dava hakkını ortadan kalkmayacağı- İhtiyati haciz kararının açıklanan niteliği yanında bu kararın infazının mahiyeti de gözetildiğinde, borçlunun bu sırada yaptığı ikrarın müzayaka altında yapıldığının da gözden uzak tutulmaması gerekeceği-
İcra mahkemesince, İİK.l70/a uyarınca; keşide yeri olarak bonoda gösterilmiş olan yerin “idari birim” niteliğinde olup olmadığının doğrudan doğruya araştırılması gerekeceği; ”idari birim”den maksadın 'il','ilçe','bucak' ve ‘köy’ tüzel kişileri olduğu-
“Takip konusu senetlerin/çeklerin kambiyo senedi niteliğinde bulunmadığı” ya da “alacaklının bu senetlere/çeklere dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamayacağı” saptansa dahi, takip borçlusunun borcu kabul edip ödeme iddiasında bulunması (yani; takip konusu borcu kısmen ya da tamamen ödemiş olduğunu belirtmiş olması) halinde, icra mahkemesince -İİK.170/a-II uyarınca- “takibin iptaline” karar verilemeyeceği-