İCRA VE İFLÂS KANUNU > 6 - İflâs Yoliyle Takip > - III - KAMBİYO SENETLERİ (ÇEK, POLİÇE VE EMRE MUHARRER SENET) HAKKINDAKİ HUSUSİ TAKİP USULLERİ: > - A) Haciz yolu ile takip: > Madde 170 - b) İmzaya itiraz
Takip dayanağı senetteki imza ve yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak, grafolojik yöntemlerle yapılması, sonuçta imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının dayanakları gösterilerek denetime elverişli bir raporla ortaya konulması gerekeceği, bu şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, mahkeme hakimince kendi gözlemine göre sonuca gidilemeyeceği, mukayeseye esas alınan belgelerin fotokopi olmamasına özen gösterilmesi gerekeceği (belge asılları üzerinde inceleme yaptırılması gerekeceği), senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfetinin senedi elinde bulunduran ve takibe koyan alacaklıya ait olduğu, imza incelemesi konusunda Adli Tıp Kurumu’nun son makam olmadığı, ispat yükünün alacaklıya ait olduğu-
Mahkemece bilirkişi (imza) incelemesine karar verilmesi halinde önce mevcutsa, borçluya ait karşılaştırma yapmaya elverişli yazı ve imzaların ilgili yerlerden getirtilmesi, bilirkişinin inceleme için gerekli görürse kendi huzurunda borçlunun yeniden yazı yazmasını veya imza atmasını mahkemeden talep edebileceği-
İmza incelemesine yönelik yapılacak bilirkişi incelemesi için talep edilen giderin, ne için istendiğinin açık ve anlaşılabilir şekilde mahkemece verilecek kararda belirtilmesi gerekeceği-
İmzaya itirazının , icra mahkemesinin yapacağı inceleme sonucunda karara bağlanacağı- Mahkemece işin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi yerine, itiraz dilekçesinde geçen borcunun olmadığının tespiti talebini dikkate alarak açılan davanın İİK'nun 72. maddesine göre açılmış menfi tespit davası olduğu, bu davalara bakma görevinin genel mahkemelere ait olduğu gerekçesi ile reddine karar vermesinin isabetsiz olduğu-
“İmza inkarı” nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında genel nitelikteki HMK.’nun 209. maddesinin değil İİK.’nun 170. maddesinin uygulanması gerekeceği, buna karşın; sahtelik iddiasının “imza inkarı” dışında bir nedene dayanması halinde, bu durumda İcra İflas Kanununda özel bir düzenleme bulunmadığından, sorunun HMK.’nun 209. maddesinin uygulanarak çözümlenmesi gerekeceği- Son durumda; C. Savcılığınca veya mahkemece ayrıca bir “tedbir kararı” verilmesi gerekmediği; borçlu tarafından icra dairesine başvurulması halinde icra müdürlüğünce “sahtelik davası sonuna kadar icra takibinin durdurulması” gerekeceği, icra dairesinin bu konudaki olumsuz kararının borçlu tarafından süresiz şikayet(İİK.16/II.) konusu yapılabileceği, bu olasılıkta borçlu tarafından doğrudan doğruya icra mahkemesine de başvurulmasına yasal bir engel bulunmadığı, icra mahkemesinin bu başvuru üzerine, HMK.’nun 209/I maddesini re’sen dikkate alarak -hukuk mahkemesindeki (İİK. 72) veya ceza mahkemesindeki (TCK. 204,207,210)- sahtelik davası “bekletici mesele” yapılmadan “sahtelik davasında karar verilinceye kadar icra takibinin durdurulmasına” karar verilmesi gerekeceği
Bir davanın en fazla iki defa takipsiz bırakılabileceği, üçüncü defa takipsiz bırakılması halinde "davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun, yasal süresi içerisinde takibe konu senedi itiraz konusu yapmasından sonra, dosya borcunu ödemiş olmasının, icra mahkemesinin borçlunun başvurusunu incelemesine engel teşkil etmeyeceği-
İmza incelemesinde öncelikle senedin keşide tarihinden öncesine ilişkin, borçlunun uygulamaya elverişli imzalarını taşıyan belgelerin, keşide tarihine en yakın tarihli olanından başlayarak bilirkişice mukayeseye esas alınması gerekeceği- Fotokopi üzerinden imza incelemesi yapılamayacağı-
Bütün mahkemelerin her türlü kararlarını gerekçeli olarak yazılması gerektiğini öngören anayasanın 141/III. maddesi ve ona paralel bir düzenleme içeren HMK.'nun 297. maddesinin bu amaçla kabul edilmiş olduğu-