İcra mahkemesince, senet üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın C.Savcılığınca alınan rapora itibar edilerek “imzanın borçluya ait olmadığı” sonucuna varılmış olduğundan, ayrıca alacaklı aleyhine “tazminat” ve “para cezası”na hükmedilemeyeceği-
“İmza itirazı”nın mutlaka duruşma yapılarak incelenmesi gerekeceği; mazeret dilekçesi göndererek duruşmaya katılmamış olan borçlu vekiline mazeret dilekçesine eklediği pulun kullanılarak, ”dosyanın işlemden kaldırılması”na ilişkin kararın tebliğ edilmesi gerekeceği-
Ödeme emrinin tebliğinden önce ihtiyati haciz kararının infazı sırasındaki harici ikrarın, borçlunun imzaya itiraz hakkını ortadan kaldırmayacağı-
Kişinin, kendisine özgü belirli karakterleri içeren sembolleri belirterek, imza atabileceği gibi, ad ve soyadını bizzat el yazısı ile yazmak suretiyle de imza atabileceği- Borçlunun, daha önce “ad ve soyadını yazarak imza atmak“ şeklinde bir alışkanlığı bulunup bulunmadığının araştırılması gerekeceği-
İİK.nun 170/son maddesi uyarınca borçlunun “imzaya itirazının kabulü” halinde senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde- alacalının takip konusu alacağının yüzde 20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi gerekeceği (yüzde kırk oranında tazminata hükmedilemeyeceği)-
İcra takibinin, lehtarın veya ondan sonraki cirantanın cirosu ile çeki/senedi elinde bulunduran kişi (hamil) tarafından, keşideci veya çeki/senedi kendisine ciro etmemiş olan ciranta hakkında yapılmış olması halinde, hamil –çek/senet huzurunda imzalanmamış (ciro edilmemiş) olduğundan- imzanın keşideciye (cirantaya) ait olup olmadığını bilemeyeceğinden, imzanın borçluya ait olmaması (olmadığının saptanması) halinde, alacaklı (hamil) aleyhine tazminata/para cezasına hükmedilemeyeceği-