Küçük ile anne arasında her hafta sonu kişisel ilişki kurulması doğru olmadığı gibi, yatılı olarak kişisel ilişki kurulmasının da amaca aykırı olacağı–
Velayet konusundaki düşüncesini -Türk Medeni Kanununun 183. maddesi ve 348. maddesi koşulları da oluşmamış oldukça- velayet hakkının annesinde bulunması yönünde açıklamış olan çocuğun velayetinin anneye verilmesi gerekeceği–
İştirak ve yoksulluk nafakasına, boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren hükmedilmesinin gerekeceği–
Şahsi ilişkinin başlangıç ve bitiş tarihleri ile saatlerinin gösterilmemesinin infazda güçlük yaratacağı-
Davacı ve davalının aynı yerde oturması, müşterek çocuğun 1999 doğumlu olması durumunda, her ayın belirli günleri içinde şahsi ilişkinin düzenlemesinin gerekeceği–
Çocuk ile baba arasında her hafta C.rtesi günü kurulan kişisel ilişkinin, davacıyı her hafta sonu evde bulunmak zorunda bırakılacağından, amacına uygun olmayacağı, bu günlerle ilgili daha uygun kişisel ilişki tesisinin gerekeceği–
Mahkemece, tarafların çocuğu ile ayda 3 gün davalı babasının gece yatılı olarak kalacak şekilde kişisel ilişki tesisinin, çocuğun yaşı nazara alındığında çocuğun bedeni ve fikri gelişmesine olumsuz etki yapacağı gibi, tarafların anlaşmalarına uygun da olmayacağı–
Mahkemece istek halinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile nafaka alacaklısının gelir seviyesi dikkate alınarak gelecek yıllarda (dönemlerde) emek ve mali külfet isteyen artırım davası yerine, irat biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin miktarının ne olacağının karar altına alınabileceği–
Her hafta sonu küçükle büyükanne arasında kişisel ilişki kurulmasının küçüğün eğitimini olumsuz etkileyeceği gibi, annenin velayet görevini de engelleyici nitelikte olacağı–