Çocuk ve kadın için takdir edilen nafakanın dava tarihinden kararın kesinleşme tarihine kadar tedbir, çocuk için bu tarihten itibaren hükmedilen nafakanın iştirak nafakası olacağı–
Gerek ananın ve gerek babanın zeka özürlü çocuklarının velayetini üzerlerine almaktan ısrarla kaçınmaları durumunda; yürürlükteki mevzuat hükümleri de gözetilerek uygun bir karar oluşturmak gerekeceği–
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 12; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 6. maddesi uyarınca müşterek çocuklar dinlenmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde velayet düzenlemesi yapılmasının usul ve yasaya aykırı olacağı–
Reşit olan çocuklar adına annelerinin iştirak nafakası isteyemeyeceği, şart- ları var ise reşit çocuğun yardım nafakası talebinde bulunabileceği–
Şahsi ilişkinin başlangıç ve bitiş tarihleri ile saatlerinin gösterilmemesinin infazda güçlük yaratacağı-
Çocuğun baba yanında kalmasının, bedeni, fikri ve ruhi gelişimine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı hiçbir delil bulunmadığı gibi, çocuğu alıştığı ortamdan ayırmak da onu olumsuz yönde etkileyeceğinden, velayetin babaya verilmesi gerekeceği–
Ana ve babadan her birinin, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesini ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlü olacağı, kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkının rehnedilebileceği veya kendilerinden alınabileceği–
Her hafta sonu küçükle büyükanne arasında kişisel ilişki kurulmasının küçüğün eğitimini olumsuz etkileyeceği gibi, annenin velayet görevini de engelleyici nitelikte olacağı–
Velayetin kullanılması, kendine verilmeyen eşin, çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararlarının esas tutulacağı–