İtirazın İptali davasında, davacı tarafça kira tespit kararı kesinleşmeden kira tespit kararına dayanarak kira farkı ve ilamdaki yargılama giderlerinin tahsili amacıyla icra takibi başlatılmış olduğundan davanın reddi gerekeceği-
Davalı kira sözleşmesini kefil olarak imzalamış olup, bu kefalet ilişkisi Borçlar Kanunu'nun 486.maddesinde düzenlenen adi kefalet niteliğinde olup, alacaklı davacı ancak asıl borçlu hakkındaki takibin kusuru olmaksızın semeresiz kalması ya da borçlu aleyhine yapılacak takiplerin çok masraflı ve güç olması hallerinde adi kefile başvurabileceği-
Tarafların serbest iradeleri ile kararlaştırdıkları şartlar geçerli olduğundan, kira sözleşmesi uyarınca, kiracının yapmış olduğu faydalı masrafların, talep edilen alacaktan mahsup edilmesinin hatalı olduğu, davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibinde, davalı anahtarı icra müdürlüğüne bırakmış ve anahtarı teslim alınması için davacı tarafa muhtıra çıkartılmış, bu muhtıra tebliğ edilmiş olup, davacı kiralayan anahtarı teslim almayacaklarını takip dosyasına bildirdiğinden, bu tarih itibarı ile anahtarı teslim almayan davacının temerrüde düşmüş olduğu ve anahtarın teslim alması için çıkarılan muhtıranın tebliğ tarihi Itibarı ile kiralananın tahliye edildiğinin kabulü gerektiği-
Taraflarca uyuşmazlık konusu olmayan kira sözleşmesindeki aylık kira ve artış hükümlerine göre dava konusu dönemdeki aylık kira parasının belirlenmesi gerekeceği-