4. HD. 03.04.2023 T. E: 2021/27232, K: 4834
4. HD. 03.04.2023 T. E: 2021/26735, K: 4822
4. HD. 03.04.2023 T. E: 2022/9491, K: 4764
4. HD. 03.04.2023 T. E: 429, K: 4752
Erkek eşin eve geç geldiği, ailesiyle fazla ilgilenmediği, borçlarının olduğu, sinirli şekilde davrandığı, eşine çeşitli ortamlarda hakarette bulunduğu ve eşini tehdit ettiği, buna karşılık kadın eşin ise; eşine hakaret ettiği ve eşinin ameliyatı sırasında yeteri kadar ilgi göstermediği ve eşini üstlerine karşı şikâyet ettiği, gerçekleşen bu kusurlu davranışlar karşılaştırıldığında kadının ağır kusurlu sayılamayacağı-
Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşeceğine göre, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda kesinleşmiş bulunan tedbir nafakası miktarı yönünden yeniden değerlendirme yapılarak farklı bir hüküm kurulmasının kabul edilemeyeceği- "TMK 169 ile düzenleme altına alınan hüküm uyarınca hâkimin resen hareket etme yükümlülüğü bulunduğu, dolayısıyla somut olayda yer alan tedbir nafakasına ilişkin uyuşmazlık yönünden hâkimin yargılamanın her aşamasında yeniden düzenleme yapabilmesinin mümkün olduğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Davacı "kendisine ait parsele yapılması gereken konutun, komşusuna ait parsele yapıldığını, edimin hatalı ifasından sözleşmenin tarafı olan yüklenici asıl dava davalısının, denetleme ve kontrol yükümlülüğünü yerine getirmeyen, binaya yapı kullanma izin belgesi düzenleyen belediyenin, hatalı bir şekilde yapı aplikasyon belgesini düzenleyen harita mühendisinin sorumlu olduğunu" belirtmiş ve "yapılan evlerin inşai değerini ve yıkımı ihtimal dahilinde olduğundan yıkım masraflarını" istemişse de, tazminata hükmedilebilmesi için gerçek bir maddi zararın doğması, bu kapsamda sorumlunun kusurlu ve hukuka aykırı fiili ile bu zarara neden olması gerektiği- Dava dışı parsel maliki ile davacı arasında devam etmekte olan bir dava bulunmadığı- Davacının devam eden süreçte maddi olarak gerçek bir zararı olup olmayacağı net olmadığından, olması halinde ise zararın miktarı çeşitli durumlara göre değişebileceğinden ötürü varsayıma dayalı olarak gerçek zararın tespiti ve bu kapsamda muhtemel bir maddi tazminata hükmedilmesinin mümkün olmadığı- Davacının asıl ve birleşen davada maddi tazminat istemekte dava tarihi ve karar tarihi itibariyle hukuki yararı bulunmadığı- "Davacının TMK 724 hükmünce tescil isteme hakkı bulunsa bile, bu tamamen davacıya tanınan şahsi hak niteliğinde olup bunun yerine kişinin doğrudan zararları için gerek giderim yükümlülüğü gerekse haksız fiil hükümlerine göre bu davayı açmasını engelleyen bir hüküm bulunmadığı" şeklindeki karşı oyun ise kabul edilmediği-
Davalı iş yerinde çalışması nedeniyle davacı tarafa yapılmış ve itiraza uğramayan ücret ödemelerini gözeterek hesap yaptırmak, kararın davacı tarafça temyiz edilmemiş olması nedeniyle davalı taraf lehine oluşan usuli kazanılmış hakları gözeterek; özellikle bu hesap raporunda belirlenen ücret katsayısını aşmamak ve işlemiş devre sonu olarak esas alınan 31.12.2019 tarihinden sonra yürürlüğe giren asgari ücret değişikliklerini rapora yansıtmadan hesap yapılmasına dikkat etmek, sonuca göre tespit edilecek maddi tazminat alacağını dikkate alarak karar verilmesi gerektiği-
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak yoksulluk nafakasına takdir edileceği-  Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak maddi tazminat takdir edileceği-
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak nafakaya takdir edileceği- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak maddi tazminat takdir edileceği-