Senet (çek) üzerinde yazılı olan «teminattır», «teminat için», «teminat senedi», «bedeli teminat olarak verilmiştir» vb. yazılarının (kayıtlarının) -ayrıca bir belge (protokol) ile, senedin neyin teminatı olduğu belgelendirilmeden- senedin niteliğine etkili olmayacağı ve takibin durdurulmasına (iptaline) neden olmayacağı—
Davacıların, TMK' nun 506. maddesi kapsamında saklı pay sahibi olarak sayılan kişilerden olmayıp mirasbırakanın çocuksuz ölümü sebebiyle kanuni mirasçı durumunda oldukları, mirasbırakanın mal kaçırma iradesi bulunsa idi davacıların hukuki konumları gözetilerek temlikin satış yoluyla değil, bağış şeklinde gerçekleştirilmesinin gerekeceği, böylesi bir durumda da, davacıların tenkis davası açma haklarının bulunmayacağında kuşku olmadığı, her ne kadar, bedeller arasında fark var ise de, bu hususun başlı başına muvazaa olgusunun varlığını göstermeyeceği, kaldı ki, tüm dosya kapsamından 25 yıl süreyle birlikte yaşadığı davalının murisine minnet duygularıyla yapılmış bir temlik olduğu, öyle ise, bu taşınmaz hakkındaki davanın da reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mirasçı olabilecek kimselerle yapılmış olan ölünceye kadar bakma sözleşmesinin yapılması sırasında özel bakıma muhtaç bulunmamanın veya akitten sonra çok kısa yaşamanın, bu aktin saklı pay kurallarını bertaraf amacına yönelik olduğunu kabule yeterli olmadığı-
Tenkis davalarında öncelikle terekenin (temlik içi-temlik dışı) mahkemece re’sen araştırılıp, murisin ölüm tarihi itibarıyla değerinin tespiti ile sabit tenkis oranın hesaplanıp ihlal edilen mahfuz hissenin belirlenmesi gerekeceği, tasarrufa konu taşınmazlar ayrı ayrı sabit tenkis oranına bölünebiliyor ise, bu kısımların bağımsız bölümler halinde taraflar adına tesciline, sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın tercih hakkının kullanıldığı gündeki fiyatlara göre değeri belirlenip, bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpılmasından bulunacak nakdin ödetilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Tereke tesbit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tesbiti gerekeceği, miras bırakanın Türk Medeni Kanunu'nun 506. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediğinin bulunan bu rakam üzerinden hesaplanacağı, tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığının objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmesi gerekeceği, zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemeyeceği- Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkının gündeme geleceği, o zaman davalıdan tercihi sorulmak, sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, mirasın açıldığı gündeki değerleri, o günden karar gününe kadar geçen süre içindeki toptan eşya fiyat endeksleri ile, bu süre içinde oluşan nitelik ve imar değişikliği gibi fiyata etkili özel unsurlar ve hakkaniyet kuralları dikkate alınıp, değerin hakim tarafından belirlenmesi ve davalıya fazla verilen bölümün değerinin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmesi gerekeceği-
K.ine noksan gelmeksizin taksimi kabil olmayan muayyen bir mal vasiyet edilip de, işbu vasiyet tenkise tabi olursa; lehine vasiyet yapılan kimse, dilerse tasarruf nisabı miktarını nakden alabileceği gibi, dilerse tenkisi lazım gelen miktarın kıymetini verip, o malı talep edebileceği-
Tereke bu şekilde tesbit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tesbiti gerekeceği, miras bırakanın Türk Medeni Kanunu'nun 506. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediğinin bulunan bu rakam üzerinden hesaplanacağı, tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığının objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmesi gerekeceği, zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemeyeceği- Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde Medeni Kanun'un 564. maddesindeki tercih hakkının gündeme geleceği, o zaman davalıdan tercihi sorulmak, sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, mirasın açıldığı gündeki değerleri, o günden karar gününe kadar geçen süre içindeki toptan eşya fiyat endeksleri ile, bu süre içinde oluşan nitelik ve imar değişikliği gibi fiyata etkili özel unsurlar ve hakkaniyet kuralları dikkate alınıp, değerin hakim tarafından belirlenmesi ve davalıya fazla verilen bölümün değerinin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 506. maddedeki tercih hakkının gündeme geleceği, böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan, davalının tercihinin kullanmasının söz konusu olamayacağı, daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmayacağı-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • kayıt gösteriliyor