Gerekçenin, ilgili bilgi ve belgelerin isabetle takdir edildiğini gösterir biçimde geçerli ve yasal olmasının aranması gerekeceği, gerekçenin bu niteliği, yasa koyucunun amacına uygun olduğu gibi, kararı aydınlatmak, keyfiliği önlemek ve tarafları tatmin etmek niteliğinin de tartışma götürmez bir gerçek olduğu, anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesinin yasa ile hakime yükletilmiş bir ödev olduğu, aksine düşünce ve uygulamanın, gerek yargı erki ile hakimin, gerek mahkeme kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile bağdaşmayacağı-
Mahkemece delillerin ne olduğunun belirtilmediği, delillerin tartışılmadığı, davacının iş akdini feshinin neden haklı olduğunun gerekçelendirilmediği, mahkeme kararının gerekçesiz olup, kararın salt bu nedenle bozulması gerektiği, bu itibarla mahkemenin kararı gerekçeden yoksun olup, mahkemece T.C. Anayasası'nın 138 ve 141 ve HMK. nun 297. maddesine aykırı şekilde gerekçesiz karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Davalı-karşı davacı erkeğin müşterek çocuğunda tanık olarak dinlenilmesini talep etmesine rağmen mahkemenin, dinlenilecek tanık sayısını beşer kişi sınırlı tutması ve tüm tanıkların dinlendiğini ifade ederek, müşterek çocuğun tanık olarak dinlenilmesini reddetmesinin adli yargılama ilkesini başlı başına ihlal ettiği-
Davalı erkek süresinde sunduğu cevap dilekçesinde delil olarak telefon görüşme kayıtlarına dayanmış olduğundan, mahkemece davalı erkeğin dayandığı telefon görüşme kayıtları getirtilerek değerlendirilip bir sonuca varılması gerektiği-
Mahkemece, ön inceleme aşaması tamamlanıp tahkikata geçildiğine göre, davalının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 147. maddesi gereğince tahkikat duruşmasına davet edilmesi zorunlu olduğundan; davalının tahkikat duruşmasına davet edilmeden, yokluğunda hüküm kurulması, davalının hukuki dinlenilme hakkını (HMK m. 27) ihlal ettiği-
Kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasında, ölen davacının mirasçılarının davaya dahil edilerek (taraf teşkili) bir karar verilmesi gerektiği-
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçının diğer paydaşlara karşı açacağı, HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer almasının zorunlu olduğu, paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekeceği-
Yerel mahkeme kararında, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda her iki tarafında kusurlu olduğu ancak davalı erkeğin kusurunun davacı kadına nazaran daha ağır olduğu belirtilmiş ise de, tarafların kusurları somut olarak belirtilmemiş, kusur değerlendirmesine esas alınan vakıalar gerekçede gösterilmemiş olduğundan, bu haliyle gerekçesiz olarak kurulan hükmün yasaya aykırı olduğu-