Sözleşmede kefilin müteselsil kefil olduğuna ilişkin bir kayıt bulunmaması halinde kefilin adi kefil olduğunun kabulü gerekeceği-
Kiracının taşınmazı (kiralananı) tahliye ettiği tarihe kadar kira bedelinden sorumlu olduğunu, tahliye tarihinden sonraki alacağın tazminat hukukunu ilgilendirdiğini, bu nedenle yargılamayı gerektirdiğini, bu konudaki uyuşmazlığı dar yetkili icra mahkemesinin çözümleyemeyeceğini, alacaklı kiralayanın bu konudaki ‘itirazın kaldırılması talebi’nin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kira sözleşmesini “garantör” (BK. mad. 110, şimdi; TBK. mad 128) sıfatıyla imzalayan kişinin sorumluluğunun -“kefil” sıfatıyla- imzalayan kişiden farklı olarak- kira sözleşmesi boyunca devam edeceği-
Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibin yapılan itirazın kaldırılması istemi-
“Kısa karar” ile “gerekçeli karar” arasında çelişki bulunmasının verilen kararın bozulmasını gerektireceği-
Kira parasının ödenmesi ve tahliye istemli icra takibinin alacaklı yerine –kira sözleşmesini vekil sıfatıyla imzalamış olan- alacaklı vekili tarafından şahsen yapılamayacağı, taraf ehliyeti ile ilgili olan bu hususun kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete tabi olduğu-
Davalı-borçlunun (kiracının) kira borcunu ödediğini isbat etmekle yükümlü olduğunu, bunu da ancak İİK.’nun 269/c maddesinde nitelikleri belirtilen belgelerle kanıtlaması gerekeceği-