2. HD. 31.05.2018 T. E: 2016/19104, K: 7007-
2. HD. 31.05.2018 T. E: 2016/19328, K: 7052-
Davacı erkek yararına takdir edilen manevi tazminat miktarının, ölçülülük ilkesine uygun olmayıp fazla olduğu, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun miktarda tazminat takdiri gerekeceği- Ortak çocuğun mahkemece veya istinabe suretiyle eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istediği konusunda bilgilendirilerek, velayet hakkındaki tercihinin kendisinden sorulması ortak çocuğun anne ve baba yanındaki barınma ve yaşama koşullarını da değerlendirir içerikte sosyal inceleme raporu alınarak, tüm deliller birlikte değerlendirilip, ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının çocukların menfaatine olacağı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
2. HD. 31.05.2018 T. E: 3071, K: 7122-
2. HD. 31.05.2018 T. E: 2016/19147, K: 7090-
2. HD. 31.05.2018 T. E: 2016/19072, K: 7043-
Boşanma davalarının içerisinde TMK. mad. 174 uyarınca, istenilen maddi-manevi tazminat ile nafaka talepleri, boşanmanın ferisi niteliğinde olup, ayrı bir harca tabi olmadığından bu taleplerin reddi ya da kabulü halinde taraflar yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin mümkün olmadığı ve bu durumda haksız azledilen davacı avukat lehine boşanma davası üzerinden hesaplanacak maktu oranda vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatın az olduğu- Sonradan nisbi harcın tamamlanmasının, usulüne uygun karşı dava açılmadığından ziynet alacağı talebini karşı dava niteliğine dönüştürmeyeceği-
Mahkemece, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı-karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu kabul edilerek, tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; davacı-karşı davalı kadının eşinin ailesini evde istemediğinin, eşine bağırdığının, asabi davranışlar gösterdiğinin, hakaret ettiğinin, eşine fiziksel şiddet uyguladığının, davalı-karşı davacı erkeğin ise; sürekli ailesinin yanına gittiğinin, eşini ailesine karşı koruyamadığının, "Ailemin dediklerini yapmazsan boşanırım" dediğinin, eşine fiziksel şiddet uyguladığının anlaşıldığı, gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği- Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına maddi tazminata karar verilemeyeceği-
Mahkemece davacı kadına kusur olarak yüklenen evin damına çıkarak “ben H.'i bırakıyorum siz alın” şeklinde bağırdığına ilişkin vakıaya davalı erkek tarafından dayanılmadığından kusur belirlemesine esas alınmayacağı, mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen diğer vakıalara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu- Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığının, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinin anlaşıldığı, o halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddi tazminatın çok olduğu-