Davacı eş davalıyla aynı oranda kusurlu olduğundan davacı eş lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceği-
Davacı kocanın eşya, kira, davetiye, nişan ve düğün giderlerinden ibaret maddi tazminat isteğinde bulunduğu, bu taleplerin boşanma davasının eki niteliğinde olmadığından bu davanın Türk Medeni Kanunu 174/1 madde kapsamında değerlendirilemeyeceği-
Tazminat miktarını saptarken, bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusur bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını; öbür yandan da, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurmanın manevi tazminatın takdirinde zorunlu olacağı-
Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine paranın alım gücüne , ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına göre davalı kadın yararına maddi tazminata hükmedileceği-
Fiili ayrılık sebebiyle boşanma kararına esas alınan, reddedilen boşanma davasını açarak, boşanma sebebi yaratan davalı-davacı (koca) boşanmaya sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olup, boşanma sonucu kusursuz eş de, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiş olduğundan mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi, dikkate alınarak davacı-davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmesinin gerekeceği-
Boşanmaya sebep olan olaylar davacı-davalı kocanın ağır kusuru ile gerçekleştiğine göre, davalı-davacı kadının tazminat isteklerinin kabulü ile uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedileceği-
Davalının davacıya fiziksel şiddet uyguladığı, sürekli hakaret ettiği, davacının kusurlu bir davranışının bulunmadığı ve boşanmaya neden olan olaylarda davalı kocanın tamamen kusurlu olduğu anlaşıldığından, davacı kadının maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davacıdan kaynaklanan davalının kişilik haklarına saldırı mahiyetinde başka bir olay da kanıtlanamadığından davalının manevi tazminat isteğinin reddi gerekeceği-
Her iki tarafın da eşit kusurlu olduğu davada, davacı kadın yararına maddi-manevi tazminata hükmetmenin doğru olmayacağı- Davacı kadının çalışıp, düzenli bir gelir elde etmesi karşısında tedbir nafakası takdirinin bozmayı gerektireceği-