Boşanma davalarında, maddi/manevi tazminata hükmedilirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumuna, boşanmadaki kusur derece ve niteliklerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına göre, TMK’nın 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi çerçevesinde karar verileceği-
Davacı koca tarafından açılan ilk dava öncesinde ve fiili ayrılık döneminde davacı kocadan kaynaklı ve davalı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir eylemin varlığı ispatlanamamışsa davalı kadın lehine manevi tazminata hükmedilemeyeceği-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-davalı koca yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat çok olduğundan, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerekirken, bu yönler gözetilmeden hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Sadakatsiz davranışlar içine giren kocanın, bu kusurlu davranışı, kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinden, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Davalı kocanın, davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, davacı kadına ilgi göstermediği, davacı kadının ise ilk evliliğinden olan çocuklarının, davalı kocaya yönelik olumsuz davranışlarına sessiz kalması durumu karşısında, boşanmaya sebep olan olaylarda, davalı kocanın kadına nazaran daha fazla kusurlu olduğu ve davacı kadının tazminat taleplerinin kabulü gerekeceği-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran davacı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat az olduğundan, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak daha uygun miktarda maddi tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının bozmayı gerektirdiği-
Maddi ve manevi tazminata hükmolunurken tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatleri nazara alınarak TMK 4. Maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu 50 ve devamı maddeleri hükmü nazara alınması gerekeceği-
Boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine paranın alım gücüne , ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran kadın yararına hükmolunan maddi tazminat çok olup; daha uygun miktarda maddi tazminat takdiri gerekeceği-
Eşine “sen üniversite okudun ama benim gibi yabancı dil bilmiyorsun, salak, terbiyesiz” şeklinde sözler söyleyen ve evlilik birliğine ilişkin görevlerini de yerine getirmeyen davacının, boşanmaya sebep olan olaylarda daha fazla kusurlu olduğunun kabulü ile tazminat ve nafaka taleplerinin buna göre değerlendirilmesi gerektiği-