Taraflar arasındaki dava sonucunda, kocanın boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olduğu kesinleştiğinden kadının maddi ve manevi tazminat isteklerinin kabulünün gerekeceği-
Davacı (koca)’nın birlik görevlerini yerine getirmediği ve ailesinin evlilik birliğine haksız müdahalesine göz yumduğu; buna karşılık davalı (kadın)’ın ise sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı anlaşılmakta olup, boşanmaya neden olan olaylarda davacı kocaya oranla davalı kadının daha fazla kusurlu olduğunun kabulünün gerekeceği-
Boşanma kararıyla birlikte mahkemece tasdik edilen protokol hükmüne göre, tarafların taşınmaz devrine ilişkin karşılıklı borçlarını tapu dairesinde yaptıkları trampa işlemiyle ifa ettikleri anlaşılmakta olup davacı, kendisinin davalı tarafından yapılan hile ve gabin sonucu zarara uğradığını iddia edip bunun tazmini talep etmiş ise de; gösterilen delillerle hile ve gabin iddiası kanıtlanamamış olduğundan,davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davalının eşine hakaret edip onu evden kovması olayı, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olup Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi koşulları kadın yararına gerçekleşmiş olduğundan, davacının manevi tazminat isteğinin kabulü ile yararına davalının mali gücüyle orantılı uygun miktarda manevi tazminat takdiri gerekeceği-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine paranın alım gücüne , ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat takdiri gerekeceği-
Ziynet eşyalarına ilişkin talep kısmen kabul edilmiş ve hükümde adet ve cinsleri belirtilen ziynetlerin aynen, mümkün olmadığı taktirde değerlerine karşılık 11.530 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş olduğundan, infazda duraksamaya yol açmamak adına, kabul edilen ziynetlerin her birinin (ayar, gram v.s. gibi) niteliklerinin ve her birinin değerlerinin ayrı ayrı hüküm yerinde gösterilmesi gerektiği-
Yoksulluk nafakasına hükmedilmek suretiyle yoksulluk nafakasının miktarı yönünden çelişki yaratılmış olup gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağından, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekeceği-
Davalının tazminat istekleri, boşanmanın fer’isi niteliğinde olup boşanma davasıyla birlikte veya bu dava içerisinde usulüne uygun olarak ileri sürüldüğü takdirde ayrıca harca tabi olmayıp boşanmanın fer’i niteliğindeki bu taleplerle ilgili karşılık dava açılmış olmasına lüzum bulunmaması gerekeceği-
Davalının hemen her ortamda eşine “salak, beceriksiz, kişiliksiz” diyerek hakaret ettiği, “sen sus, konuşma, sen ne anlarsın” şeklinde sözlerle onu aşağıladığı ve değer vermediğini sürekli olarak gösterdiği; davacının da, yaptığı ev işleri için kocasından her defasında para istediği ve kocasının ailesini istemediği yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmakta olup mahkemece, boşanmaya sebep olan olaylarda davalının, davacıya göre baskın kusurlu olduğu kabul edilmesi ve uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerekeceği-
Boşanmada davalı-davacı kadın daha ağır kusurlu olup; boşanma yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı-davalı koca yararına tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları ile kusur dereceleri dikkate alınarak uygun miktarda manevi (TMK.m. 174/2) tazminat takdiri gerekeceği-